MAKÜ’de 1300 rakımda lavanta bahçesi oluşturuluyor
Burdur’da Lisinia Doğa Proje Alanı sorumlusu Öztürk Sarıca tarafından, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden (MAKÜ) 10 yıllığına kiralanan 1300 rakımlı arazide Türkiye’nin en büyük ikinci Lavanta Bahçesi oluşturuluyor.
Lisinia Doğa Proje sorumlusu Veteriner Hekim Öztürk Sarıca ve ekibi Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde bulunan 450 dekarlık alanda tek parçada Türkiye’nin ikinci büyük lavanta bahçesini oluşturmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
MAKÜ’den kiraladıkları 725 Dekarlık arazide çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Sarıca ; “Başta Lavanta olmak üzere, Kekik, Ada Çayı ve diğer Itri bitkilerin yetiştiriciliğini yapıyoruz. Aynı zamanda Yeşilova Akçaköy’de buluna Lavanta Deresi Projesi’nden sonra Türkiye’nin en büyük Lavanta bahçesini burada kurmaya çalışıyoruz. Tarıma elverişsiz olan alanların tamamında şu an lavanta yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi.
Ülkenin pek çok yerinde kullanılamayan bakir alanlar olduğuna dikkat çeken Sarıca şöyle konuştu; “Ülke genelind etıbbi ve aromatik birkileri yagınlaştırmaya çalışıyoruz. Susuz tarımın özellikle Göller Yöresi ve Burdur için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Son aylarda Türkiye’nin neredeyse tamamında bir su kıtlığı var. Ülkemizin hızlı bir şekilde şuna karar vermesi gerekiyor. Gelecek nesillerin içme sularını kurtarmak istiyorsak bir an evvel ve acilen gerçek susuz tarım uygulamalarına başlaması gerekiyor. Bu susuz tarım noktasında da katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Bu amaçla da özellikle lavanta başta olmak üzere tıbbi aromatik bitkilerin ülkemizde gelişmesi gerekiyor. Bu amaçla insanlara biz bir anlamda susuz tarımın burada modellemelerini yapıyoruz.”
Sarıca “Eğer biz bu dikim yaptığımız 725 Dekarlık alanda Mısır ve Yonca üretmiş olsaydık yıllık baz da ortalama 600-650 bin ton su kullanmış olacaktık. Şu an bu bizim çalıştığımız alanın Burdur Gölü’ne katkısı 600-650 bin ton. Tüm ülkede benzer projelerin gerçekleştirildiği ve gerçek anlamda susuz tarımın başladığını düşünürsek ülkemizin ve gelecek nesillerin gerçek anlamda içme suları kurtulmuş olacaktır” diye konuştu.
Koronavirüs salgınında tarım faaliyetlerine devam ettiklerini ifade eden Sarıca; “Koronovirüs başladığından buyana burada sosyal mesafe kurallarına uyarak biz tarımsal üretimlerimizi hiç durdurmadan devam ettik. Çünkü biz biliyoruz ki tarımın bir şekilde ülkemizde devam etmesi gerekiyordu ve çalışmaların devam etmesi gerekiyordu. Çünkü üretmek zorunda olan bir ülkeyiz, dolayısıyla biz çalışmalarımıza devam ettik ve hala daha üretimlerimize devam ediyoruz. Sokağa çıkma yasağında tarım çalışmaları etkilenmiyor. Tarıma ait çalışmalar devam ediyor. Bizde dikimlerimize devam edeceğiz çünkü başka türlü bizim tarımsal faaliyetleri yetiştirme şansımız yok. Bir şekilde çalışmalarımızı şuanda MAKÜ İstiklal yerleşkesinde devam ediyoruz.” diye konuştu.