CHP Burdur’dan Anayasa tepkisi

CHP Burdur İl Başkanlığı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Anayasa'nın 3. maddesinin değiştirilmesine yönelik açıklamalarına karşı çıkarak, erken seçim çağrısında bulundu

CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç ile Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesinin değiştirilmesi üzerine yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. İl Başkanı Koç, “Kadınlar yol ortasında taciz ve şiddete uğrarken küçük çocuklar taciz ve tecavüze uğrayarak öldürülürken millet ekonomik anlamda sıkışmışken geçim sıkıntısı yaşarken sen bunlara çare bulma yerine kalkıp başka gündem yaratmak üzere İsrail’dir, anayasa değişikliğidir gibi gündem yaratarak bu tip sıkıntıları görmezden gelmek için uğraş veriyorsun.” dedi. Başkan Ercengiz ise, “Bugün çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan annenin ızdırabı, kırtasiye setini alamayan babanın feryadı  anayasanın ilk 3 maddesinin tartışılmasından çok daha erken çözüm bekleyen bir sorundur.” diye konuştu.

CHP Burdur İl Başkanlığı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesinin değiştirilmesi üzerine yaptığı açıklamalara tepki göstermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve partililer katıldı. 

“Yeni anayasa yapalım diyorsunuz mevcut anayasaya da uymuyorsunuz”

Partisinin toplantı salonunda konuşan CHP Burdur İl Başkanı Kadir Koç şöyle konuştu;

 

“İnsanların fikri neyse zikri de odur ya işte TBMM  Başkanı Numan Kurtulmuş’un anayasanın TBMM dahil olmak üzere değiştirilemez olan maddelerinin değişiklik sunumunu yapması bunların fikrini göstermiştir. Anayasa’nın ilk 3 maddesi Cumhuriyet’in temelidir, harcıdır. “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmünü içeren Anayasamızın 3. maddesi, yine Anayasamızın 4. maddesi ile değiştirilmezlik güvencesi altına alınmıştır. Anayasanın değiştirilemez maddeleriyle belirlenmiş bu anayasal kimlik TBMM dahil hiçbir devlet organı tarafından geçerli anayasa normları kötüye kullanılarak değiştirilemez. Bölünmez bütünlüğe ilişkin bu düzenlemenin temeli, Erzurum Kongresi’nde; “Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür” ilkesi ile atılmıştır. Bu hüküm, üniter devlet anlayışının bir ürünü olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve onu kuran Türk Ulusu’nun teklik ve birlikteliğini ifade etmektedir. Bu konuda atılacak bir geri adım, milli birlik ve beraberliğimize zarar verebileceği gibi ulus kavramından ödün verilmesi anlamına da gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, başta laiklik olmak üzere Atatürk ilke ve devrimlerinin mihenk taşıdır ve anayasal bu düzenlemenin değiştirilmesi ne hukuken ne de fiilen mümkündür. Buradan sayın meclis başkanına sesleniyorum; Cumhuriyet Halk Partisi, Devleti kuran parti var olduğu sürece, onu savunanların, cumhuriyet savunucularının var olduğu sürece hiçbir zaman sen ve senin ağababaların bunu asla ve asla başaramayacaklardır. Bu böyle biline. Siz var olan mevcut anayasaya uyuyor musunuz ki birtakım maddeleri değiştirmeye kalkıyorsunuz. Yeni anayasa yapalım diyorsunuz mevcut anayasaya da uymuyorsunuz. 

“Eğer geçim sıkıntısı varsa bunun derdi de çaresi de seçimdir”

Bugün sizin bakacağınız olaylar nedir; kadınlara yapılan şiddet. Kadınlar yol ortasında taciz ve şiddete uğrarken küçük çocuklar taciz ve tecavüze uğrayarak öldürülürken millet ekonomik anlamda sıkışmışken geçim sıkıntısı yaşarken sen bunlara çare bulma yerine kalkıp başka gündem yaratmak üzere İsrail’dir, anayasa değişikliğidir gibi gündem yaratarak bu tip sıkıntıları görmezden gelmek için uğraş veriyorsun. Ama halk geçim derdinde yapılması gereken sayın genel başkanımız Özgür Özel’in de dediği gibi eğer geçim sıkıntısı varsa bunun derdi de çaresi de seçimdir. Buradan erken seçim yapılmalıdır diyoruz.”

“Biz anayasamızı asla tartışmaya açtırmayacağız”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ise şunları söyledi;

“İçinde bulunduğumuz süreç yurttaşın ekonomik olarak yıprandığı, dayanma gücünün artık sonuna geldiği ve her geçen gün ekonominin zor koşulları altında ezilen yurttaşın psikolojik olarak kendini kötü hissettiği bir süreçtir. Bir sağlıkçı olarak da takip ettiğim kadarıyla son dönemde intihar eğilimli yurttaşların sayısının artmış olması, vatandaşın umutsuzluğu, 25 bin öğrenci misafiri olan bir kentin belediye başkanı olarak gençlerimizin bu ülkeden umudunu yitirdiği bir dönemde bizim değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek anayasamızın ilk 3 maddesinin tartışmaya açılması bu ülkenin gündemini değiştirmekten başka hiçbir şey değildir. Bugün yurttaşın derdi üniter devletin yapısıyla ilgili duyduğu bir kaygı, sıkıntı değildir. Burdur’da salı pazarına çıkmış hemşehrimizin daha kış gelmeden 70-80 liraya aldığı biberdir, 50-60 liraya aldığı domatestir. Bugün çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan annenin ızdırabı, kırtasiye setini alamayan babanın feryadı  anayasanın ilk 3 maddesinin tartışılmasından çok daha erken çözüm bekleyen bir sorundur. Bu sorun artık şu anda yüzde 45’i asgari ücret altında yaşamak zorunda olan ülkenin yurttaşlarının sorunudur. 12 bin 500 lira ortalama emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan emeklinin ek bir iş bulabilmek için çalmadığı kapı kalmamış ve artık çocuklarından destek almadan yaşayamayan bir emekli kitlesi oluşturulmuş durumdadır. Bu nedenle bugün anayasanın ilk 3 maddesi ki 4. Maddesiyle güvence altına alınmış ve bu güvencede TBMM’ye hakimiyetin kayıtsız, şartsız, egemenliğin bilakayduşart millete teslim edildiği TBMM’nin güvencesindedir. Bizler bugün yöneticiler olarak yurttaşımızın kaygısını, çığılığını ve çaresizliğini bilerek anlatmak zorundayız. Sayın Numan Kurtulmuş ilimizin eniştesi olması hasebiyle bizde bu durumdan alınıyoruz, güceniyoruz. Sayın Kurtulmuş’un geçmişteki beyanlarına baktığımızda birkaç gün önce yaptığı açıklamanın kendisiyle de ters düştüğünü ve 1 gün sonra kendisini düzeltmek zorunda kaldığını da gördük. Biz anayasamızı asla tartışmaya açtırmayacağız. Anayasamızda hakların ev özgürlüklerin geliştirilmesi için ne yapılması gerekiyorsa biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman elimizi taşın altına koyarak bu anlamda her türlü uzlaşmanın yanında olacağız. Ancak bu ülkenin ne bayrağını ne yönetim şeklini ne de misak-ı milli sınırlarını asla tartışmaya açtırmayacağız.”