Başkan Ercengiz, Muhtarlarla iftar yemeğinde buluştu
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Ramazanın 16. Gününde iftarını Mahalle Muhtarı ve Merkeze bağlı köy muhtarları ile birlikte açtı.
Susamlık Tesislerinde düzenlenen yemeğe Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve eşi Hülya, CHP İl Başkanı İzzet Akbulut, İYİ Parti İl Başkanı Faruk Erkan, CHP İlçe Başkanı Serkan Şimşek, Belediye Meclis üyeleri, İl Genele Meclis üyeleri, Mahalle Muhtarları ve Merkeze bağlı köy muhtarları katıldı.
Yemekte konuşan Başkan Ercengiz “Öncelikle uzak yakın demeden her yıl olduğu gibi yine bizim davetimizi kırmadan davetimize icabet ettiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül muhabbet ister gerisi bahane. Biz biraya gelmek için her fırsatı bir artıya çevirmeye çalışıyoruz. Bu mübarek ayda her yıl olduğu gibi geleneksel hale getirdiğimiz muhtarlarımızla yani sizlere beraber olduğumuz iftar yemeğimizde şükürler olsun yine beraberiz. Pandemi nedeniyle 2 yıldır buluşamamıştık.
İklim koşulları biraz böyle bahar ve kışı anımsattığı için mahalle iftarlarımızı bu yıl yapamıyoruz. Bir diğer sebebi de şu bu yıl tüm gücümüzü Belediyenin tüm olanaklarını sosyal faaliyetler olarak ayırdığımız bütçeyi ihtiyaç sahibi yurttaşlarımıza kaynak haline
dönüştürmeye karar verdik. Bu yıl ne iftar ne şenlik ne konser hiçbir etkinlik yapmayacağız.
23 Nisan hariç o gün çocukların bayramında bir etkinliğimiz var. Bunun dışında etkinliklere harcayacağımız tüm kaynakları gerçekten ekonomik olarak zorlanılan şu dönemde ihtiyaç sahibi yurttaşlarımıza bizzat sizlerin aracılığı ile ulaşmaya çalışıyoruz. Gönüllü bağışçılarımız çocuklarımızı sevindiriyor. Sevgili eşim Hülya sizlerin yanına geliyor sizlere güvenerek ve sizlerin işaret ettiği ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızın çocuklarına da birer ayakkabı hediye ediyoruz. Bayrama yeni ayakkabı ile girmesini istediğimiz için. Değerli Muhtarlarım biz 8 yıldır sadece 35 mahallemizde değil 51 köy muhtarımız ile de gönül bağı kurmaya çalışıyoruz. İstekler sonsuz ama kaynaklar kısıtlı. Biliyorum seçildiğimiz günden bu yana vatandaşımız sabırsız vatandaşımızın beklentisi büyük ancak Ülkemiz 2018 yılından beri önemli bir ekonomik krizi de gün be gün iliklerine kadar hissediyor. Her bir akaryakıt zammı
Burdur Belediyesinin hizmet hanesinde bir eksiye yol açmasın diye başka bir kaynağı azaltmaya çalışıyoruz. Arıtma tesisinin sorunun çözdük. Yeni bir Artıma Tesisini kazandırarak Burdur’un belki de 50 yıl ötesinde Arıtma ile ilgili sorunun çözmüş olacağız.
Burdur Gölü’nün her geçen yıl kirlenen derişimi artan ve kuruyan Burdur Gölünün temiz kalabilmesi için önemli bir projenin sonucunu alacağız. Diğer taraftan İçme suyu ile ilgili önemli sorunları gidermeye çalışıyoruz. Göl geçişi projesini yeniden ayağa kaldırdık, projeleri bitti yapım için ihale aşamasına gelindiğinde inşallah bir terslik olmazsa senir kasabasındaki eski içme suyu kaynağımızı yeniden Burdur içme suyuna kazandıracağız. Ancak geçen yıl önemli bir su krizi yaşadık. İnsuyu havzası ve gökpınar havzamızda tabandaki su hızla çekildi. Kurak bir dönem geçirdik. Şükürler olsun yüce Mevla’m yüzümüze baktı bu sene bize
kar ve yağmur verdi. Daha da versin isteriz. Sırf içme suyu havzamızı koruyalım diye sağolsun muhtarlarımız aracılığı ile havzamızda hem göl tabanından hem de içme suyu havzamızdan çekilen su kurumasın diye bin dönüm araziye ata tohumunu ektirdik. Bu tohumun alı garantisini de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile protokole bağladık. İnşallah seneye bin dönüm değil on bin dönüm ekebilmek için önemli bir projeye imza atacağız.
Türkiye 2021 yılı içerisinde 11 Milyon ton Buğday ithal etmiş. 330 Dolardan tonunu hesap ettiğinizde Milyarlarca liramızı biz ithal ettiğimiz yörelerin çiftçileri zengin ederek geçirdik. Biz kendi çiftçimizi kendi köylümüzün kendi hayvancımızın desteklenmesini istiyoruz. Bizler tüketici sizler üreticisiniz. Bugün Burdur’un nüfusu 5 bin artmış geçen yıla oranla sevindik mi ? Evet sevindik. 100 bin sınırına dayandık mı? Dayandık ancak ilimizin nüfusu artmamış. Bu şu anlama geliyor Köylerimizden hala kentimize göç var. Köyler üretim biterse yaşam biter.
Bizlerde aç kalırız köylerimizde aç kalır. Köylümüzün, çiftçimizin ve hayvancımızın kısacası tüm üreticimizin desteklendiği projelerin derhal hayat geçirilmesi gerekiyor. Bugün eğer şekerin çuvalı 800 TL’ye çıktı ise bunun sorumlusu biz değiliz. Sorumlusu üretimin
yetersizliğidir. Üretimi arttırmak zorundayız. Çiftçimizi köylümüzü ve hayvancımızı mutlaka desteklemek zorundayız. Karınca kararınca bir projeye imza attık. İnşallah bu proje bir devlet projesi olur. Yavaş yavaş Ayçiçeği ve Nohutta bunları göremeye başladık. Bunun yapılmasının sonuna kadar tarafıyım. Çünkü tüketici ne kadar çok bol bulabilirse o kadar o kadar ucuza satın alır. Üretici ne kadar çok üretebilirse ki Mazot ve gübre girdileri eğer bu seviyelerde kalırsa biraz zor gibi gözüküyor bunların düşünüldüğü takdirde köylümüzde çiftçimizde güler. Bizlerde güleriz. Ekonomimiz düzgün giderse bizlerde yerel yöneticiler
olarak hizmetimizi daha verimli daha etkin ve daha etkin haliyle vatandaşımızı buluşturmaya çalışırız. Bu akşam burada olan tüm muhtarlarımıza değerli eşlerine siyasi partilerimizin değerli il ve ilçe başkanlarına, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclis üyelerine teşekkür ediyorum.