BAŞKAN ERCENGİZ, KÜRESEL ZİRVEDE ÖRNEK PROJELERİ ANLATTI

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde küresel ölçekte gerçekleştirilen Sürdürülebilir Kentler Zirvesinde konuştu.

Günümüzün büyük önceliği olan “sürdürülebilirlik” konusu küresel ölçekte tartışıldığı Sürdürülebilir Kentler Zirvesi Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ICLEI Avrupa Bölge Direktörü Wolfgang Teubner, CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir BB Başkanı Tunç Soyer ve İzmit Belediye Başkanı Fatma Hürriyet Kaplan hem yurt dışı hem yurt içinden birçok belediye başkanının da yer aldığı programa katıldı.

Programda konuşan Başkan Ercengiz “Önce kentimden başlayayım. Burdur Batı Akdeniz Bölgesinde karasal iklimi olan Akdeniz Bölgesi’nde yer alan ama yaşam tarzı daha çok Ege bölgesine benzeyen bir şehir. Geçmiş 7000 yıllık bir şehir milattan önce 5-6 bin yıllara uzanan bir şehir. Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ören yerleri ile son dönemde özellikle de Salda Gölü’nün gündeme gelmesi ile birlikte Burdur’u çok sıkça duymaya başladığımızı düşünüyorum. Tabii biz Burdur için 2014 yılında Belediye Başkanlığına başladıktan sonra belediyeciliği sadece kent hizmetlerini üretmekten ibaret olmadığını kentin geçmişine ve geleceğine yönelik geçmişine bakıp geleceğine yönelik birtakım doğru adımların atılması gerektiğini inanarak ekibimizle birlikte birtakım çalışmalara imza attık.” dedi.

Başkan Ercengiz konuşmasında şunları söyledi;

“Atık yönetimi her şehrin, en hızlı şekilde çözümlemesi gereken en büyük sorunu”

“Sağlıklı Kentler Birliğinden de bahsetmek isterim Burdur’un yanı sıra da Sağlıklı Kentler Birliği Türkiye’de önemli bir hareket aslında sürdürülebilirlik anlamında birçok şey içinde kapsayan birlik. Burdur 2013 yılında bu birliğin üyesi olmuş ve 2016 yılında önce encümen üyeliği ardından da Birlik Başkan Yardımcılığı görevini sürdürerek Birliği hem elimden geldiğince katkı sunmaya beraberinde de birliğin deneyim paylaşımlarıyla kendime katkı sunmaya çalışıyorum. Özellikle atık yönetimi her şehrin bence en hızlı şekilde çözümlemesi gereken en büyük sorunu. Bir taraftan enerjiye dönüştürdüğümüz bir taraftan da sağlık sorunlarının ortadan kaldırılması için bir an evvel attığın ortadan kaldırılmasının önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu noktada önemli bir bilgi paylaşımı neticesinde kendimizin alt yapı sorunu olan çöp sorununu yani atık sorunu sadece kent merkezi olarak değil tüm ilin, ilçelerimizin ve köylerimizle birlikte sorunun çözülmesi için önemli bir adım attık ve bu sistem şu anda çalışır vaziyette.

“Atık su arıtmasını tamamen ileri biyolojik arıtma ile arıtıp göle deşarj edeceğiz”

Diğer taraftan birazdan belki Tunç başkanım da bahsedecek Türkiye’de önemli bir su sorunu var sulak alanların hızla kaybedildiği yok olduğu ya da kirletildiği bir süreçte geçtiğimiz aylarda Tunç Başkanımın Başkanlığında tüm Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları olarak önemli bir su çalıştayına imza attık ve önemli bir deklarasyon yayınladık. Orada da suyun korunmasını ne kadar kıymetli olduğunu tüm Türkiye’ye tüm Dünyayı aslında anlatmaya çalıştık. Orada Burdur Gölü’nün ve Salda Gölü’nün korunması ile ilgili deklarasyon metnimizde de önemli bir karar maddemiz vardı. Bununla ilgili de bir çalışma başlatmıştık. Burdur’un Atık su Arıtma Tesisinin yenilenmesi idi. Buda kentin sağlıklaştırılması, gölün korunması, endemik bitki ve hayvan türlerinin yaşamını sürdürebilmesi, göçmen kuşların sulak alanın hayatta kalabilmesi açısından çok önemliydi. Avrupa Yatırım Bankası’nın desteğiyle projemize başladık. İnşallah kısmet olursa buradan da herkesi davet etmek istiyorum mayıs ayı içerisinde sistem faaliyete geçecek eski sistemi kapatıp ileri biyolojik arıtma tesisi ile kentin Atık su arıtmasını tamamen ileri biyolojik arıtma ile arıtıp göle deşarj edeceğiz.

“Maskeye ulaşım konusunda yurttaşın günlük kullanabileceği kadar maske üretiminde atölyelerimizi çalıştırdık”

Tabii çok önemli bir süreç yaşadı Ülkemiz ve Dünya Pandemi. Buraya gelelim Pandemi bize birçok şey öğretti. Aslında pandemi bir taraftan insanın hayatını kısıtlarken bir taraftan da dünyayı temizledi. Aslında Sağlıklı Kentler açısından önemli bir tecrübe edindik. Çünkü o sokağa çıkma yasağı hakları esnasında insanların gereksiz yere karbon emisyonunu arttırmış olmasının doğaya verdiği zararı gördük. Bunların azaltıldığını olduğunu gördük. İnsanın tüketim toplumu olarak hızla büyüttüğü tüketiminin belki biraz aldığını gördük. Hatta bir rivayette doğruluğu ne kadar kanıtlandı bilmiyorum ama jet yakıtların azalması nedeniyle uçakların daha sefer yapması nedeniyle ozonun kendini ozondaki o incelen taba kadın kendini yenilediğini öğrendik. Çok da mutlu olduk fakat birçok şeyde kaybettik pandemi döneminde. Bu kayıplarımızı bir an evvel kazanabilmek için yerel yönetimler aksiyon aldı. Önemli bir görev edindi ve burada çok önemli ve özel örnekleri başta Büyükşehirlerimiz olmak üzere biz ortaya koyduk ve şunu da ifade etmek isterim sosyal demokrat belediyeler bu alanda çok hızlı hareket ettiler. Çünkü o süreçte henüz aşının bulunmadığı süreçte en önemli üç-dört faktör maskenin, hijyenin ve mesafenin ayarlanması ile ilgili önemli bir aksiyon aldı. Maskeye ulaşım konusunda yurttaşın günlük kullanabileceği kadar maske üretiminde atölyelerimizi çalıştırdık. Ardından yurttaşın hijyenini sağlayabileceği suyun belli oranda ücretsiz yurttaşa verilebilmesini sağladık. İşini kaybeden aşını kaybeden yurttaşın en başta sıcak yemek götürülmesi ve gıda sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi için gıda kolisi yardımlarını programladık. Tüm bunları aslında yerel yönetimler üzerinden sağlık adına yaptık. Yurttaşın sağlıklı kalabilmesi adına yaptık. Örneğin hes kodu uygulaması Türkiye’de başladıktan sonra açık pazar yerlerinde sosyal etkileşim alanlarında uygulamasını yerel yönetimler olarak bizler üstlendik ve çok hızlı bunları hayata geçirdik. Sonuçta geldiğimiz noktada yerel yönetimlerin bu pandemi sürecinde deneyim paylaşımının çok önemli olduğunu gördük.

“Ata tohumunun toprakla buluşmasını sağladık”

Biz de Sağlıklı Kentler ağı olarak doğru örnekleri doğru uygulamaları hem kendi paydaşlarımıza hem de diğer yerel yöneticilere aktarmak için gayret sarf ettik. Çünkü doğru örneklerin yaygınlaştırılması salgının daha çok yayılmasını ya da salgından etkilenen yurttaşların daha az etkilenmesini sağlanması açısından çok kıymetli idi. Sürdürülebilir kentlerin Sağlıklı Kentlerden aslında çok da bir farkı yok. Sağlıklı Kentlerin oluşabilmesi için biraz önce Fatma Başkanım söyledi finansman desteğinin sağlanması lazım.  Ancak üzülerek ifade edelim ki bugün bizlerin peşinden koştuğu finansmanların yüzlerce binlerce katını insanlar savaşta harcıyor.  Bombalara, mermilere, uçaklara ve jetlere harcıyor. Keşke bunları harcanan paraların çok çok daha azlarıyla kentlerin sağlıklaştırılması, insan sağlığının korunması olası hiç ön göremediğimiz pandemi benzeri dünya yıkım etkilerini azaltmak için belli ölçüde birtakım önlemlerin alınması için bir yerlerde birikimin yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Zira pandemi sürecinde tüm belediyelerimizin yerel yönetimlerin bütün gücünü salgınla mücadeleye harcadığını çok iyi biliyorum. Birçoğumuz projelerimiz ertelemek zorunda kaldık. Çünkü “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın!” Bizim felsefemiz de vardı ben çok teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanlarımıza ayrıca bir teşekkür de etmek istiyorum. Tarım konusunda verdikleri destekten ötürü biz güzel uygulamaları birlikte hayata geçiriyoruz. Sağ olsun Ekrem Başkanımız, Kadıköy Belediye Başkanımız bizlerin kadınları desteklediğimiz, pandemi sürecinde özellikle evlerinde ürettiklerini satıp pazarlayabilmesi için, oluşturdukları pazarlar için de ayrıca Belediye Başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Ayrı bir teşekkürü de Tunç Başkanıma etmek isterim.  Tarımda önemli bir hamle yaptık Burdur’da içme suyunun korunması için içme suyu havzamızda yapılan tüm sulu tarımları bitirebilmek adına Ata tohumunun toprakla buluşmasını sağladık. 1000 dönüm araziye Ata tohumunun tohumu da kendisinden alarak ürettiğimiz buğdayı da kendisine satma garantisini alarak köylümüze çiftçimizi o yöne yönlendirdik”