Burdur Ticaret Borsası, şehrin tarımsal üretim verilerini paylaşmaya devam ederken, yem bitkileri üretimindeki 40 yıllık değişim dikkat çekti. Verilere göre, büyükbaş hayvancılığın artışıyla birlikte yem bitkileri üretiminde ciddi bir artış yaşandı. Ancak bu artış, kuraklıkla mücadelede yeni stratejilere ihtiyaç duyulduğunu da ortaya koyuyor.

40 Yıllık Değişim: Yonca ve Mısır Öne Çıkıyor

1983 yılında Burdur’da 54 bin 670 dekar alanda 96 bin ton Yonca, 967 ton Fiğ ve Korunga üretilirken, 2023 yılında yem bitkileri üretimi 635 artarak 343 bin 216 dekara ulaştı. En yüksek üretim, 2019 yılında 389 bin 106 dekar alanda gerçekleşti. Bu süreçte Yonca’nın yanı sıra Silajlık Mısır üretimi de önemli bir ivme kazandı.

Silajlık Mısır üretimi, ilk kez 2010 yılında kayıtlara geçerken, 2010’da 228 bin 480 ton olan üretim miktarı, 2020’de 588 bin tona kadar çıktı. 2023 verilerine göre ise üretim miktarı 521 bin 619 ton olarak gerçekleşti.

Üretim Çeşitliliği Arttı

1980’lerde Yonca, Fiğ ve Korunga gibi sınırlı sayıda yem bitkisi yetiştirilirken, 1990’larda Hayvan Pancarı; 2010’larda ise Yemlik Arpa, Tritikale, Yulaf gibi yeni türler üretime dahil oldu. Son yıllarda ise Yem Şalgamı, Sorgum, Sudan Otu, Burçak, İtalyan Çimi, Çavdar gibi kuraklığa dayanıklı yem bitkileri de yetiştirilmeye başlandı.

Kuraklığa Karşı Yeni Stratejiler

Burdur Ticaret Borsası, artan kuraklıkla mücadele ve yem bitkileri üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak için yeni adımlar atıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, yem bitkilerinde su tüketimini azaltan ve kuraklığa dayanıklı türlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bu kapsamda, Kemer ilçesinde başlatılan “100 Hibeli Yem Şalgamı Tohumu Desteği” gibi projelerin diğer ilçelere de yayılması planlanıyor. Gündüzalp, “Kuraklık koşullarına uygun üretim standartları oluşturarak, hem çiftçimizin gelirini artırmayı hem de şehrimizin tarımsal üretim çeşitliliğini korumayı hedefliyoruz” dedi.

Tarımsal Üretimde Yeni Bir Dönem

Burdur Ticaret Borsası’nın paylaştığı veriler, şehrin tarımsal üretim kültüründe önemli bir dönüşüm yaşandığını ortaya koyuyor. Ancak, kuraklığın etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği bölgede, yem bitkileri üretiminde sürdürülebilir ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.