Biz bir takımız projesi Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ortaklığında yürütülüyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Diyarbakır, Mardin ve Burdur illerinde, gönüllülük esasına göre belirlenen 12 ile 15 yaş arasında olan 650 öğrenci, aileleriyle birlikte bu projeye katılım sağlıyor.

Biz bir Takımız projesinde yer alan gençlere bir hafta süresince spor, farkındalık ve sosyal uyum konularında teorik ve uygulamalı eğitimler veriliyor. 65 gönüllü eğitmen tarafından yürütülen bu etkinlere, bir saha uygulama sorumlusu, gençlik merkezinden bir “gençlik lideri” ve Türk Kızılay’ından bir “Gençlik Çalışanı” da eşlik ediyor. Proje ile farklı sosyokültürel çevrelerden gelen, sınırlı imkana sahip gençlerin, spor ve farkındalık eğitimleriyle desteklenerek, ülkemizin toplumsal güven ortamı ve uzlaşı kültürüne katkıda bulunulması amaçlanıyor.  

Pandemi sürecinde her türlü hijyenik kurallar, sosyal mesafe ve maske kullanımı dikkate alınarak yürütülen projede öğrencilere ve ailelerine Covid -19 testi de uygulanıyor. Böylece risk olabildiğince sıfıra indirgeniyor.

Bu projeyle gençlerin bir ekip çalışması içerisinde aidiyet duygularının güçlendirilmesi, farkındalık ve sosyalleşme becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Yine gençlerin ruhsal ve bedensel becerilerine katkıda bulunmak, çevresiyle saygın ve öz güvenli bir iletişim kurabilmelerini sağlamak, onların aile içinde, okulda ve toplumsal alanda karşılaşabilecekleri problemleri nasıl çözebileceklerini göstermek de projenin önemli hedefleri arasında yer alıyor.

Öğrencilerin kazanımları sadece bunlarla sınırlı değil. Düzenlenen sosyal gezilerle öğrenciler ve aileleri, göller bölgesinin tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmenin de heyecanını yaşıyorlar.

Etkinlik sürecini yakından takip edip, öğrencilerle bizzat ilgilenmek üzere MAKÜ’ye gelen Gençlik Spor Bakanlığı Proje Koordinasyon Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Okur çalışmaları yerinde gözlemledi. Proje hakkında bilgi veren Okur; “Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biz sivil toplum kuruluşlarına, dernek, vakıf ve çeşitli kamu kuruluşlarına proje desteklerine devam ediyoruz. Bunun ismi de Gençlik Projeleri Destek Programı. Bu çerçevede Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitemiz ile de Biz Bir Takımız adı altında gerçekleştirdiğimiz bir projeyi uygulamaya almış bulunuyoruz. Projemizin içerisinde çok farklı etaplar var. Yaklaşık 1 yıl devam edecek bir proje. Dezavantajlı bir grup. Bu dezavantajlı grubun içerisinde çeşitli ülke vatandaşları var. Ülkemizde geçici misafir ettiğimiz dost ve akraba topluluklarımız var. Suriye, Irak, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan bütün buralardan çeşitli illerimize gelen öğrenci gruplarını akranları ile birlikte bir sosyal uyum içerisinde projelendirdik ve geçici misafirlerimizin bizim gençlerimizle kaynaşmasını, dostluklar kurmasını, bizim toplumsal hayatımızın çeşitli unsurlarını birlikte akran öğrenmesiyle gerçekleştirmesini planlıyoruz” dedi.

MAKÜ’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen Biz Bir Takımız Projesi hakkında konuşan Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz ise; “Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin ortak projeler yönetmeliği çerçevesinde yürüttüğümüz Biz Bir Takımız isimli projemiz birinci dönemi çalışmalarını sürdürüyor. Projemiz 6 farklı ilde 650 öğrenciyi içine alan 7. il olarak da Burdur’un katıldığı bir proje. Şu anda birinci dönemdeyiz. 7 haftalık bir proje. Telafi ve kamp programına devam ediyoruz. Pandemi öncesinde planlanmış bir program idi. Ancak pandemi şartları devreye girince 6 ay programımızı erteledik. Ağustos ayından itibaren geciken programları bir telafi programı çerçevesinde izole ve bütün tedbirlerin, pandemi kurallarına göre sağlık kurallarına göre alındığı, kampa katılmadan önce bütün katılımcıların testlerinin yapıldığı, negatif sonuçların alındığı ve burada da 7 günlük program içerisinde her hafta önce teorik dersler ve öğrencilerin aileleri ile birlikte katıldığı sosyal uyum projesi. Proje katılımlarında iki grup var. Kısmen sosyo ekonomik olarak daha üst gelir grubu bölgelerinin öğrencileri ile kısmen daha düşük sosyal gruba ait öğrencilerin ve ailelerinin bir araya getirtildiği sosyal uyum mantığıyla, takım oyunu kurgusuyla oluşturuluşmuş bir proje. Üniversitemizde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ve Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle oluşturduğumuz çok büyük bir kamp altyapımız var. Konaklamasından spor ve sosyal tesislere kadar çok büyük bir altyapılar var. Zaten bizim buradaki projemizin ismi de Sporcu Eğitimi ve Kamp Merkezi. Bu anlamda daha önceki aldığımız kamplar dışında bu en büyük kamp. Şu anda 7. grubu ağırlıyoruz. Şimdiye kadar bir pandemi vakası da yaşamadık. Bütün öğrencilerimizin zaten sisteme dahil olurken negatif testlerini alıp gelmeleri ve yine burada da nasılsa testleri yaptık deme şansımız yok. Kuralların, uyumun tamamen pandemi koşullarına uygun halde çalışmayı yürütüyoruz. Bu perspektifte şöyle bir yaklaşımımız da var. Hayatı tamamen dondurarak pandemi ile mücadele etmek mümkün değil, doğru da değil. Maksimum önlemleri artırarak ortalama ya da minimum düzeyde yaşamı da sürdürmemiz gerekiyor. Yoksa bugün pandeminin riskinin daha ötesinde çok daha büyük psikolojik, sosyolojik ve ekonomik risklerle dünya devletleri yüzleşebilir. Bu anlamda da biz üniversite olarak eğitim öğretim dönemimizde de benzer bir yaklaşımı sergileyerek mümkün olduğunca uygulama programlarının önemli bir kısmını yüz yüze önlemler alınmış, seyreltilmiş sınıflarda, çoklanmış sınıflarda yüz yüze eğitime de devam etmeyi düşünüyoruz. Bu bakımdan da bu projenin bizim açımızdan da yapılabildiğini gösteriyoruz. İstanbul’dan bir grubu alıyoruz izole biçimde. Hiçbir temas sağlamıyoruz. Mola yerini bile önceden belirliyoruz. Orada da bizim grubumuzdan başka hiçbir grup olmuyor. Burdur’a geliyor. Burada da diğer müşterilerle temasını sıfırladığımız bir iç organizasyon da süreci yönetiyoruz” dedi.