Burdur’da Demirel Tarım Ürünleri işletme sahibi Ali Demirel, hasat döneminin sona erdiğini ve bu seneki rekoltenin geçen senenin iki katı olduğunu söyledi. Demirel, “Üretici gübre atabilseydi rekolte daha yüksek olurdu.” dedi.

Demirel Tarım Ürünleri işletme sahibi Ali Demirel, Burdur’da sona eren hasat dönemine ilişkin gazetemiz muhabiri Muhammet Fatih Başcı’ya açıklamalarda bulundu.

Üreticinin girdileri, rekolte ve tavsiyelerinden bahseden Demirel’in açıklamalarından pasajlar şöyle;

“Üreticinin girdileri çok pahalı olduğu için bu fiyatlardan memnun değil”

“Hububat fiyatları yaklaşık 20-25 gündür düşüşte. Rusya ve Ukrayna’nın tahıl koridorunu oluşturmasının söylentisi bile fiyatların düşmesine yetti. Tüketici için iyi üretici için kötü bir haber oldu. Fiyatlar Temmuz’un sonunda 5,66 olan arpa fiyatları 5,30’a çekti. Buğday fiyatı da 6,80 ile 7,80’e kadar alıyorduk ama şu anda 6-6.5 aralığında alıyoruz. Mısır daha sezon başlamadı ama Adana bölgesinde yaklaşık 1 lira falan geri çekti. Durum şu anda bundan ibaret sonu ne olur bilmiyoruz. Tabi fiyatların düşmesi iyi. Yani bir hareketlilik getirir fakat burada problem üreten kesim için geçen yıl 7 lira olan petrol-mazot şu anda 23-24 lira aralığında. Gübre 100-150 lira iken şu anda 600-700 lira aralığında. Dolayısıyla üreticinin girdileri çok pahalı olduğu için fiyatlar iyi mi iyi fakat girdiler pahalı olduğundan dolayı üretici bu fiyatlardan memnun değil.

“Rekolte geçen senenin iki katı oldu”

Rekolte geçen yıla göre iyi. Kalite de iyi fena değil. Çünkü geçen yıl bizim bölgemizde kuraklık vardı. Bu sene rekolte yaklaşık geçen seneye göre iki katı. Kalitede iyi. Bizim Burdur ovası dediğimiz göl kenarları, Çendik’ten Akeriye’ye kadar olan bazı bölgelerde hasat zamanında dolu oldu. Dolu olmasına rağmen fena değildi, iki katı rekolte oldu.  İklimsel değişiklikler bu sene hasadın zamanını erteledi. Geçen sene Haziran’ın 10’u gibi hasada başlamıştık bu sene 25-30’u gibi hasada başladık. Yaklaşık 15-20 gün gibi bir erteleme oldu. İklimsel değişiklik sadece bunu etkiledi. Bizim bölgemizde verime artı veya eksi bir etkisi olmadı.

“Üretici gübre atabilseydi rekolte daha yüksek olurdu”

Bizim hitap ettiğimiz kesim köylü vatandaşlarımız. Bende köylüyüm ve bundan gurur duyuyorum. Benim bu sene gördüğüm, üreticilerden aldığımız etki, tepki; gübre fiyatı pahalı olduğu için gübre atamadı. Gübre atabilseydi rekolte daha yüksek olurdu.  Ondan dolayı bir verim kaybı oldu. Mazot fiyatlarından dolayı ekilebilir alanlarda ekilmeyen alanlar oldu. Adam ‘mazot pahalı ekmedim, ne olacağını bilemiyorum, önümü göremedim’ diyor. Böyle bir sıkıntı oldu.

“Alım fiyatları üretici ekime başlamadan açıklanmalı”

Ekimde azalma var. Dediğim gibi mazot fiyatlarının yükselmesinden dolayı ekilebilir tarım alanlarında bir azalma var. Adam ‘eksem ne olacağı belli değil’ diyor. Yani ilerisini göremediği için benim gözlemlediğim kadarıyla bu yıl ekmeyen üretici çoktu. Bu benim fikrim; Tarım Bakanlığı ve Devletimiz alım fiyatlarını Haziran’da değil de ekim zamanında açıklayacak ki millet ekmeye karar verecek. ‘Ben ürünümü şu vakit ekeceğim, biçeceğim, şu fiyata kadar satacağım’ demesi lazım. Bunu üretici ekim yapmadan bilmesi lazım. Tabi bu benim şahsi fikrim. Büyüklerimiz iyi bilir.

“Üreticiye her türlü desteği vermek lazım”

Herkesin ortak sorunu mazotun pahalılığı. Gübrenin pahalı olması. Bunlara devletin süspansesi çok düşük bence. Hiç olmazsa ekilebilir tarım alanları ekilirken mazotta yarı yarıya bir destek verilebilir. Şöyle ki; örneğin adamın 100 dekar arazisi var. O 100 dekar kaç litre mazotla ekilip, biçilip, hasat edilebiliyorsa o kadarlık pasaportla mazot. Avrupa’nın çoğu ülkesinde bu böyle. Bu yapılabilir. Ki millet girdi maliyetlerini düşürebilsin. Mazotta da bir otokontrol olmadığını düşünüyorum. Devletin özelleştirme yanlışından dolayı gübre fabrikası kalmadı. Dolayısıyla bir caydırıcı veya bir anormal yükselişlerde ortaya koyabileceği bir fiyat yok. O yüzden mazot fiyatları istediği gibi oynak bir zeminde seyrediyor. Üreticiye her türlü desteği vermek lazım. Köylü milletimizin efendisi.”