BURDUR’da, 1300 rakımlı 200 dekarlık alanda, sosyal mesafeye uyularak, ada çayı dikimi yapıldı. Lisinia Doğa Projesi alan sorumlusu Öztürk Sarıca, kekik üretiminde Türkiye’nin dünyada lider durumda olduğunu belirterek, “Ada çayı üretiminde de önümüzdeki yıllarda ülkemizin lider konuma geçeceğine inanıyorum” dedi.
Burdur’da kekik, ada çayı ve lavanta gibi susuz yetişebilen, maddi getirisi yüksek bitkilerin üretimine yönelik çalışmalar yürütülen Lisinia Doğa Projesi kapsamında, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin (MAKÜ) İstiklal Yerleşkesi’nin içinde bulunan 1300 rakımlı 200 dekar alanda, ada çayı dikimi yapıldı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında maske takılarak, sosyal mesafe kurallarına dikkat edilerek yapılan dikimde, ada çayı fideleri toprakla buluştu.
‘ÜLKEMİN ÜRETMESİ GEREKİYOR’Lisinia Doğa Projesi alan sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, Anadolu ada çayı fidelerini toprakla buluşturduklarını, bunu yaparken de işçilerin maskeleriyle sosyal mesafe kurallarına uygun olarak çalıştığını söyledi. Sarıca, “Ülkemin üretmesi gerekiyor. Lisinia’nın da üretmesi gerekiyor. Salgın günlerinde, tıbbi aromatik bitkilerin önemi bir daha ortaya çıktı. Pek çok ülkede destekleyici ve tamamlayıcı tıpta özellikle lavanta, kekik ve ada çayı kullanılır oldu” dedi.MAKÜ İstiklal Yerleşkesi’nde kiraladıkları alanda, ada çayı dikimine devam ettiklerini kaydeden Öztürk Sarıca, “Yaklaşık 200 dekara yakın bir alanda ada çayı dikimi gerçekleştiriyoruz. Şu anda yarısına yakını tamamlandı. Önümüzdeki günlerde kalan kısmında dikim gerçekleştireceğiz. Sonbaharda lavanta dikimini gerçekleştireceğiz” diye konuştu.’KEKİKTE LİDERİZ, ADA ÇAYINDA DA LİDER OLACAĞIZ’Kekik üretiminde Türkiye’nin dünyada lider durumda olduğunu söyleyen Sarıca, “Ada çayı üretiminde de önümüzdeki yıllarda ülkemizin lider konuma geçeceğine inanıyorum. Susuz yetişen, tıbbi özellikleri açısından son derece özel bir bitki. Türkiye’de pek çok çeşidi var. Biz bu çeşitleri hem kültüre alıp hem yağlarını çıkartarak, özellikle hem kurusunun hem yağının kullanılması konularında çalışmalar yapıyoruz” dedi.’SALGIN İŞÇİ MALİYETLERİNİ ARTIRDI’Koronavirüs salgını nedeniyle işçi maliyetlerinin artmasının, ve çalışma mesafelerinin uzatılmasının üretimi etkilediğini vurgulayan Öztürk Sarıca, şunları söyledi:”Biz gelmesi gereken işçilerin ancak yarısını getirebiliyoruz. Diğer taraftan çalışma mesafelerinin 2 metreden az olmaması gerekiyor. 1,80 olan çalışma mesafelerini, şu anda 2 metreye çekmiş bulunmaktayız. Yaklaşım kurallarına, sosyal mesafe kurallarına uyarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu alanda ‘salvia fruticosa’ denilen Anadolu ada çayı dikimini yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda yöresel anlamda da örnek olacağını düşünüyoruz. Susuz yetişen bir bitki, geçen yıl ülkemiz kuraklıktan son derece fazla etkilendi. Pek çok alanda biz lavantalarımızı hatta ada çaylarımızı bile kaybettik. O yüzden üretim alanlarımızı 1000 metre, 1100 metre gibi biraz daha yükseklere taşımaya çalışıyoruz. Çünkü yükseklerde ne kadar ekim dikim yaparsanız kuraklıktan o kadar az etkileniyorsunuz. Türkiye’nin pek çok yeri yüksek konumda ve yükseklerde tarımsal amaçlı kullanılmayan pek çok arazi bitkisel amaçlı, tıbbi aromatik bitki dikimi için olarak kullanılabilir düzeyde. Biz 1300 rakımlı arazide hem kekik hem ada çayı hem de lavantayı test ettik. Bunun yanında kara pelin ve biberiye üretimlerimiz de MAKÜ yerleşkesinde devam edecek.”
|