Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Ümit Turan, Salda Gölü’nde yapılan çalışmalarda bölgeyi yeni kullanmaya başlayan nesli tehdit ve tehlike altında bulunan iki memeli türünün tespit edildiğini bildirdi.
Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Salda Gölü’nün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2019’da Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini anımsattı.

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde 2020’de biyolojik çeşitlilik araştırmalarını başlattıklarını belirten Turan, bölgede 301 sucul ve karasal canlı türü olduğunu anlattı. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda 25 memeli türü belirlendiğini, bunlardan ikisinin de bölgeyi yeni kullandığının anlaşıldığını kaydeden Turan, “Bu da bizi oldukça sevindirdi. Tabii ki bunun anlamı şu, Bakanlık tarafından alınan tedbirler sayesinde bu türlerin artık tehdit ve tehlike görmediği için bölgeyi kullandıkları ortaya çıkıyor.” diye konuştu.

Bölgeyi yeni kullanan türlerden birinin “Alaca sansar” ve diğerinin de “Savinin cüce yarasası” olduğunu dile getiren Turan şöyle devam etti: “Bu iki tür de uluslararası literatürde nesli tehdit ve tehlike altında olan türler. Tabii ki 2022 yılı sonuna kadar bu çalışmalarımız devam edecek. Belki bu türlere ilave türler de gelecek, belki yeni keşiflerimiz de olacak. Bunları da kamuoyuyla zaten paylaşacağız. Salda Gölü’nde aldığımız tedbirler ve koruma alanı ilan edilmesi bölgedeki doğal yaşamı oldukça olumlu yönde etkiledi ve bölgeyi kullanan kuş türleri ve memeli türleri sayısı daha da arttı.”

Turan, Salda Gölü’nün avcılık faaliyetleri, kaçak kullanım ve kaçak su kuyularına ilişkin tedbirler alındıktan sonra eski sağlıklı haline döndüğünü, bölgenin kuş türleri ve memeli türleri tarafından doğal yaşam, barınma, beslenme ve üreme amaçlı kullanıldığını anlattı.

“Salda, içme suyu kalitesinde”

Bölgeyi besleyen dere yataklarında alınan tedbirlerle burada herhangi bir tarımsal sulama amaçlı faaliyetin artık yapılmadığına işaret eden Turan, bölgedeki suyun içme suyu kalitesinde olduğunu bildirdi.

Turan, su kalitesinde yapılan ölçümlerde iyileşmeye doğru gidildiğini belirterek, “En çok korktuğumuz şey şuydu, küresel ısınmadan tüm sulak alan sistemlerimiz etkilenmişti ama bu yıl gelen yağışlardan dolayı da bölgenin daha iyi bir şekilde eski haline dönmesi bekleniyor ve bölgenin sigortası olan yağış miktarı da bu sene son 2 aydır aldığımız yağışlarla oldukça düzenlendi.” ifadelerini kullandı.

“Bölge sigarasız, dumansız bir hava sahasına sahip oldu”

Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin aynı zamanda “adalar bölgesi” denilen en önemli, peyzaj ve doğal değeri en yüksek bölge olduğuna dikkati çeken Turan, şunları kaydetti: “Türkiye’de ilk defa ‘sigarasız’ bir kullanım getirdik. Bölgeyi herhangi bir şekilde mangal yakmak veya piknik yapmak gibi faaliyetlerden uzaklaştırdık. Bölge sigarasız, dumansız bir hava sahasına sahip oldu. Tabii bunun etkileri de bölgeyi kullanan özellikle kuş türleri açısından çok önemli. Çünkü bölgeyi kullanan canlılar kıyıya yaklaşmakta oldukça tedirgin oluyordu, insan faaliyetleri oldukça yoğundu. Şu anda taşıma kapasitesi kapasitesinden tutun, bölgenin sosyo-ekonomik analizlerine kadar tüm faaliyetleri ve araştırma çalışmaları yapıldı. Artık belli sayıda belli kapasitede bir ziyaretçi sayısını bölgede kabul ediyoruz.”