Burdur Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde yaşanan ‘Öğrenci Kaydı’ olayından sonra okul yöneticileri görevlerinden istifa ettiler. Yöneticilikten istifasını veren okul müdürü ve iki müdür yardımcısı, öğretmenliğe geçiş yapmak için dilekçelerini İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdiler.

İstifalara sebep olayda yaşanan ve aslında usulsüz bir geçişe izin istenen olayın içyüzü şöyle;

         Burdur İl Müftüsü çocuğunu Mardin'de sınavsız olarak öğrenci alan anadolu lisesine kayıt yaptırıyor, buradaki kaydını da Burdur’daki Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin ortaokul bölümüne aldırmak istiyor. Sınavsız bir okuldan, sınavla öğrenci kaydı alan bir okula kayıt yaptıramayacağını İl Müftüsüne okul yöneticileri açıklıyorlar. Olayın ilginç kısmı da tam burada başlıyor, Burdur İl Müftüsü, çocuğunu Antalya’daki bir okula, yine sınavsız ve usulsüz bir şekilde kayıt yaptırarak, geçiş için şartları yerine getirmiş oluyor. Hülle yoluyla çocuğunu Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne kayıt yaptırmaya hazırlanan Burdur İl Müftüsü, durumun açığa çıkması, sendikaların devreye girmesiyle kayıtttan vazgeçtiği yönünde de iddialar var. Ancak tam olarak kayıt yapılıp, yapılmadığına ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sisteminden bakılması gerekiyor. Konunun aydınlanması açısından Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kamuoyuna açıklama yapması, hem öğretmenler, hem öğrenciler hem de öğrenci velileri tarafından bekleniyor.

      Ayrıca, usulsüz kayıt yaptırma isteğine ta en başından itibaren itiraz eden, adil bir yönetim anlayışına sahip öğretmenlerimizi, göğüs gerdikleri bu durum karşısında takındıkları tavırdan ve dürüstlüklerinden dolayı tebrik ediyoruz.

         Buradan soruyoruz:

         Burdur Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne kayıt yaptırmak isteyen ancak yedeklerde bekleyen 20’ye yakın öğrencinin kazanılmış hakkının önüne hülle yoluyla geçmeye çalışan Burdur İl Müftüsü’nün yaptığı doğru mu?

         Okul yöneticilerine, kayıt yapılması için baskı kuran ve okul yönetimine üst düzey yöneticilerden kayıt yapılması yönünde baskı kurduran İl Müftüsü’nün, adalet anlayışı doğru mu?

         Torpille eğitim hakkı kazanmaya çalışanların, eğitimde eşitlik ilkesini bilmemesi mümkün mü?

         En önemlisi de bulunduğu Müftülük makamına yakışır şekilde, sırasını bekleyerek, usulünce kayıt yaptırması beklenmez mi?

         Yöneticilere uygulanan baskının, sırasına göz dikilen öğrencilerin hakkını kim, nasıl ödeyecek?

Burdurgazetesi.com