Haber Detayı
23 Aralık 2020 - Çarşamba 14:14
 
Burdur'un Gururu Prof. Dr. Hatice Altuğ'a Büyük Ödül
Burdur'un Gururu Prof. Dr. Hatice Altuğ'a Büyük Ödül
- Haberi
Burdur'un Gururu Prof. Dr. Hatice Altuğ'a Büyük Ödül

Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nın sahiplerinden birisi Burdurlu hemşehrimiz Prof. Dr. Hatice Altuğ aldı.
İki harika bilim kadını... Biri 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olan göç konusunda dünya çapında ses getiren araştırmaları gerçekleştiren ABD Cornell Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Garip. Diğeri ise fotonik ve nanoteknolojiyi kullanarak hastalıkları erken teşhis edebilen biyosensör geliştiren İsviçre’de École Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) Biyomühendislik Enstitüsü’nde Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Hatice Altuğ.

İkisi de bu yıl online törenle açıklanan Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nın sahipleri. Prof. Filiz Garip pandemi yüzünden gerçekleştirilemeyen 2019 yılı ödülünü aldı. Prof. Hatice Altuğ ise 2020 ödülünü...

Çok gençler... 2 farklı kıtadan dünya çapında başarılara imza atan bu iki bilim kadınımızın çalışma alanları birbirinden çok farklı. Ama ortak noktaları bilim tutkuları, ilham verici kişisel gelişimleri, ikisinin de anne olması ve son olarak eklemeliyim, ikisinin de çok güzel olması... Online törenin hemen ardından ikisi ile de Zoom üzerinden peş peşe 15’er dakikalık söyleşi yaptım. 

 

PROF. DR. HATİCE ALTUĞ: EN BÜYÜK TUTKUM FİZİK

 

Öğretmen bir anne babanın çocuğu... Burdur Karamanlı’dan çıkıp önce Bilkent Ünivesitesi’ne, ardından ABD’ye Stanford Üniversitesi’ne, oradan da İsviçre Lozan’a uzanan yol... “Fizik benim en büyük tutkum” diyor. Lise yıllarında başarılı olduğundan çevresinin doktor ya da mühendis olması için ikna çabaları işe yaramamış. “Hem çok zor bir alan hem de iş bulamazsın, ne yapacaksın” sözleri ile karşılaştığını anlatıyor, “Ama zor olan beni çekiyor, küçük yaşlardan beri elektrik, ışık ilgimi çekiyordu, bilinmeyene yönelmek, keşfetmek tutkusu daha ağır bastı” diyerek. 

Stanford’da fizik bölümüne henüz 28 yaşında iken Yardımcı Prof. unvanı ile kabul edilmiş. “Bir noktada yolum Mehmet Toner’in laboratuvarına düştü. Toner ve ekibi kanda dolaşan  kanser hücrelerini teşhis için bir elektronik kan testi geliştiriyordu. Bundan çok etkilendim ve yönümü fotonik ve nanoteknolojiyi sağlık bilimlerine uygulamaya çevirdim” diyor. 

İsviçre’de École Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) Biyomühendislik Enstitüsü’nden aldığı “Gel burada kendi laboratuvarını kur ve çalış” teklifini kabul etmiş. 15 yıldan beri burada.  “Laboratuvarımızın amacı ışık, fotonik ve nanoteknolojiyi kullanarak gelecek nesil biyosensör ve biyomedikal aletler geliştirmek. Işığı çip üzerinde manipüle ederek, ışığın hızını düşürerek cihazları geliştiriyoruz. Bu geliştirdiğimiz aletleri hastalıkların erken teşhisinden tutun da kişiselleştirilmiş tıp gibi değişik alanlarda sağlık üzerindeki uygulamalarına bakıyoruz. Genel amacımız, insan hayatının kurtarılmasına katkıda bulunmak. Geliştirdiğimiz bu aletleri kan, idrar ve hücre ya da değişik biyomedikal örneklerin üzerine uyguluyoruz” diyor. 

COVID-19 pandemisinde hâlâ çok zorlu bir sürecin içindeyiz. Bu konuda da çalışmalarınız var mı?

Evet, var. Koronavirüsün yol açtığı sitokin sendromunun bir benzeri sepsiste de var. Biz AB konsorsyumu bir proje teklifi kapsamında geliştirdiğimiz ölümcül bir hastalık olan sepsisi erken teşhis test kitlerimizi COVID-19’a da uyarladık. Laboratuvar ortamında denemelerini sürdürüyoruz. Bunlar hızlı ve ucuz testler, her ortamda yapılabiliyor. İlk başlarda hasta örneği bulmakta zorlanıyorduk ama artık onu da aştık. Tabii bunu üretecek şirket, üretimin onaylanması vs. belli süreçler var daha... 

‘İŞBİRLİĞİNE AÇIĞIZ’

- Fotonik, nanoteknoloji, dijital çözümler, sağlık biliminde giderek daha fazla yer tutuyor. Türkiye’de benzer çalışmaları takip ediyor musunuz? Nasıl buluyorsunuz? 

Kendi çalıştığım alanda Türkiye’de de kimi üniversitelerde başarılı çalışmalar var. Koç ve Bilkent bilip takip ettiğim üniversiteler. Ama diğerleri de var. Hepsi ile işbirliğine açığız. Sanırım Türkiye’de önemli sorunlardan birini bilimsel buluşu ürüne çevirmekte... 

- Türkiye’den teklif alırsanız dönmeyi düşünür müsünüz?

Çok emek verdiğim bir laboratuvarım var. O yüzden şimdilik gündemimde yok. 

- Hem bir bilim kadını hem anne olarak yaşadığınız güçlükler var mı?

Olmaz olur mu, üstelik destek alacağın ailen uzakta olunca. Örneğin saat 18.00’de kızımı kreşten almam lazım ama bu toplantı var. Çözümler geliştirmem gerek, annem yanımda yok ki.. 

- Gençlere önerileriniz?

Sevdikleri işi bulmaya çalışsınlar ve tutku ile yapsınlar...  

Kaynak: Editör:
Etiketler: Burdur'un, Gururu, Prof., Dr., Hatice, Altuğ'a, Büyük, Ödül,
Yorumlar
Haber Yazılımı