Burdur Kent Konseyi’nin ‘deprem’ konulu toplantının ardından yaptığı basın açıklamasında; “Burdurlular olarak bizler çok iyi bilmeliyiz ki, geçmişte yaşananlar gelecekte de aynen tekrar yaşanacaktır. İlimizin neredeyse tamamı alüvyon zemin birimleri üzerine oturmaktadır. Ülkemizde gerçekleşen tüm depremlerde görülmektedir ki alüvyon üzerine oturan binalar en büyük hasarı almaktadır. Alüvyon zeminler deprem etkisini büyütmektedir. Bu demek oluyor ki 6.5 büyüklüğünde olan bir deprem binaya 8.5 büyüklüğünde iletilecektir. İlimizde maalesef ki çevre düzeni planı haritalarında yerelde kullandığımız imar planlarında faylar ya haritalara işlenmemiş yada kısmen işlenmiştir. Elimizdeki tek veri Maden Tetkik Arama tarafından 2014 yılında hazırlanmış olan 1/25000 lik diri fay haritalarının ölçekleri kentleşmeyi verimli ve sağlıklı yapılaştırabilmek için çok büyüktür. Daha hassas çalışmalara ihtiyaç vardır. ” denildi.
Burdur Kent Konseyi, yapmış olduğu deprem konulu toplantının ardından basın açıklaması yaptı. Açıklamada Burdur’daki fay hatları, zeminler ve herhangi bir deprem öncesinde Burdur’da acilen yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi.
Burdur Kent Konseyi’nden yapılan açıklama şöyle;
“Güneydoğu illerimiz ve çevresinde çok ciddi yıkımlara, can kayıplarına yol açan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen iki adet deprem meydana gelmiştir. AFAD’ın son “Deprem tehlike haritasına göre, Burdur kent genelinde “tehlike değeri yüksek” bir il olarak yer almaktadır. 1. derece deprem üreten faylar Fethiye- Burdur fayının bir parçasıdır ve Fethiye’den başlayan 300 km boyunca devam eden bir fayın varlığı söz konusudur. Ayrıca Denizli ve Afyonkarahisar’daki aktif fayların fazlalığı da, yüz ölçümü nispeten küçük olan Burdur’u ilgilendirmektedir. En önemli ayrıntı, Burdur gölü ve çevresinde bulunan Burdur Fayıdır. Burdur ili olarak acilen kent ana deprem planı yapılması gerekmektedir. Ana plan hazırlanırken yapılan mikro bölgeleme çalışmaları kentin zemin yapısının ve deprem üretme potansiyeli olan diri fay yapılarının net şekilde ortaya koyulduğu çalışmalardır. Yapılacak bu çalışmalar neticesinde kent için yapılacak ana deprem planı doğru bir temel üzerine oturtulabilir. Jeolojide temel olan bir kural vardır; bir yer geçmişte depremden etkilenmişse gelecekte de etkilenecektir. Burdurlular olarak bizler çok iyi bilmeliyiz ki, geçmişte yaşananlar gelecekte de aynen tekrar yaşanacaktır. İlimizin neredeyse tamamı alüvyon zemin birimleri üzerine oturmaktadır. Ülkemizde gerçekleşen tüm depremlerde görülmektedir ki alüvyon üzerine oturan binalar en büyük hasarı almaktadır. Alüvyon zeminler deprem etkisini büyütmektedir. Bu demek oluyor ki 6.5 büyüklüğünde olan bir deprem binaya 8.5 büyüklüğünde iletilecektir. İlimizde maalesef ki çevre düzeni planı haritalarında yerelde kullandığımız imar planlarında faylar ya haritalara işlenmemiş yada kısmen işlenmiştir. Elimizdeki tek veri Maden Tetkik Arama tarafından 2014 yılında hazırlanmış olan 1/25000 lik diri fay haritalarının ölçekleri kentleşmeyi verimli ve sağlıklı yapılaştırabilmek için çok büyüktür. Daha hassas çalışmalara ihtiyaç vardır. Bina yapım aşamasında; plan ve projenin hazırlanması, statik hesaplarının doğru yapılması, kalite ve miktar bakımından uygun malzeme kullanılarak yapı inşa edilmesi ve bu sürecin mevzuat kuralları doğrultusunda ilerlediğinin denetlenmesi gerekmektedir. Denetlemeyi resmi kurumların yapması konusundaki kararlılık devam edecek olursa da uygulamacı ile denetici arasında mutlaka kurumlar yer almalıdır. Denetimsiz kaçak yapıların affedilerek yasalaşmasına müsaade etmemek gereklidir. Mevcut binaların testleri yapılmalı güçlendirme veya yenileme çalışmalarına hız verilmelidir. Yenileme çalışmalarında yoğunluk artışına kesinlikle müsaade edilmemelidir. Kurumlarca halkı bilinçlendirmek amacı ile toplantılar seminerler yapılmalı, görevlilerce okullarda periyodik bilgilendirmeler yapılmalıdır. Deprem sonrası için alt yapıları tamamlanmış geçici kent alanları, çadır, konteynır gibi malzemelerin hazırlıklarının yapılması gereklidir.”
|