Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından 2018’de hayata geçirilen proje kapsamında salyangoz üretimi için danışmanlık hizmeti sağlanarak çiftçilerin ek gelir elde etmesi hedefleniyor.

Üniversitenin İstiklal yerleşkesinde kurulan MAKÜ Salyangoz çiftliğinde, ekonomik değeri yüksek “Helix aspera” türü kara salyangozu yetiştiriliyor.

“Hayvancılık alanında ihtisaslaşan üniversite” özelliği taşıyan MAKÜ’de, ihracat ürünü salyangoz üretiminde verimin artırılmasına yönelik bilimsel çalışmaların yanı sıra çiftçilere eğitim ve danışmanlık hizmeti veriliyor.

Normalde bir yılda yeterli olgunluğa ulaşan salyangozlar, üniversitede oluşturulan ortam ve geliştirilen yem sayesinde yaklaşık 2-3 ayda satışa hazır hale geliyor.

– “Döviz girdisi yüksek bir iş”

Burdur Gıda Tarım ve Hayvancılık Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Mustafa Emre Gürlek, AA muhabirine, 4 yılda yüzlerce çiftçiye eğitim verdiklerini, izin sürecini tamamlayan çiftçilerin üretime başladığını söyledi.

Avrupa ülkelerinde bu işin daha yaygın olduğunu belirten Gürlek, projeyle Türk çiftçisine de salyangozdan yüksek miktarda döviz kazanmanın mümkün olduğunun öğretildiğini dile getirdi.

Gürlek, salyangozun Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinde tüketildiğini ifade ederek, “Çok fazla talep gördüğü için oluşan pazar boşluğu bizi heyecanlandırdı. Bunu çiftçilerimiz neden üretmesin diye düşündük. Döviz girdisi yüksek bir iş.” dedi.

– “Kilogramı 4-5 avro”

Avrupa pazarında salyangozun kilogramının 4-5 avro olduğunu söyleyen Gürlek, bu canlının, üretiminin yaygınlaşmasıyla birçok aile işletmesi için gelir kapısı olacağını ifade etti.

Gürlek, MAKÜ’nün gerek alternatif canlı gerekse diğer küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde bilimsel çalışmaların yanında bölge çiftçisine yön vermek, yeni üretim modelleri öğretmek ve sektöre katkı sağlamaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Projeyle bölgede özellikle Doğu Avrupa ülkelerindeki gibi bir salyangoz yetiştiriciliği pazarı oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Gürlek, “Aile işletmelerinin toplanıp bir kooperatif şeklinde satış yapması daha karlı olacak. Özellikle kadın çiftçilerin erkeklere göre daha rahat ve iyi yapabileceği bir iş kolu.” diye konuştu.

Gürlek, salyangoz üretiminin kolay olmasının yanında çok hassas bir iş olduğunu, kadınların bu işi daha dikkatli yaptıklarını ve çiftçiler için güzel bir ikinci iş olabileceğini dile getirdi.

Üniversitenin proje koordinatörlüğüne başvuranlara anaç hayvan ve danışmanlık desteği verdiklerini belirten Gürlek, şunları kaydetti: “Birinci basamakta öncelikle üretimini yaygınlaştırmak lazım. İkinci basamakta üretimin yanında bir de işleme tesisi yapılabilirse 1’e 20 oranında karlılık katlanır. Bir çiftçi bir dönüm yerde iyi bir üretimle 10 ton kadar ürün alabilirse şu anda yıllık yaklaşık 700-800 bin lira kazanmış olur. Bunun yüzde 25’ini maliyete çıkarsak geriye kalan miktar ülke ortalamasında iyi bir gelir. Türk lirasıyla yatırım yapıp döviz kazanmak her zaman daha kazançlı oluyor. Kooperatifleşmeyle bu ürünü yurt dışına satma yönünde çalışmamız lazım. Bu yiyeceğin kültürümüzde yeri olmaması bunu yetiştirip satışını yapmayacağımız anlamına gelmez, bu bir ihracat ürünü, ülkeye de büyük döviz girdisi sağlayacağı için bu pazarı değerlendirmek gerekiyor.”