|
||
“Artan girdi maliyetleri hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi zora sokmaktadır.” | ||
“Artan girdi maliyetleri hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi zora sokmaktadır.” | ||
- Haberi | ||
|
||
|
||
TBMM İdare Amiri ve CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker yazılı basın açıklamasında bulundu. “Ülkemizde her geçen gün artan girdi maliyetleri hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi zora sokmaktadır.” diyen Milletvekili Göker, “Bu ayın başında süt yem fiyatları yüzde 15,4, saman fiyatları yüzde 13, mısır silajı yüzde 21 ve yonca ise yüzde 15,2 oranında zamlanmıştır. 50 kiloluk bir çuval yem 105 lira, bir ton saman 850 lira ve bir ton yonca 1.200 lira olmuş olup bu fiyatlarla üretim yapmak artık iyice zor bir hale gelmiştir.” dedi. CHP Burdur Milletvekili Göker’in hayvancılıkta acilen yapılması gerekenleri madde madde sıraladığı basın açıklaması şöyle: “Bilindiği üzere Ulusal Süt Konseyi, 2 Ekim 2019 tarihinde yaptığı toplantıda çiğ sütün referans fiyatın 15 Kasım 2019 tarihinden itibaren 2 lira 30 kuruş olarak uygulanmasına karar vermiştir. Söz konusu fiyat 15 Kasım 2019 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar geçerli olacaktır. Yani çiğ süt fiyatları yaklaşık 13,5 aylık bir süreç için sabit tutulmuştur. Ancak ülkemizde her geçen gün artan girdi maliyetleri hayvancılıkla uğraşan üreticilerimizi zora sokmaktadır. Nitekim bu ayın başında süt yem fiyatları yüzde 15,4, saman fiyatları yüzde 13, mısır silajı yüzde 21 ve yonca ise yüzde 15,2 oranında zamlanmıştır. 50 kiloluk bir çuval yem 105 lira, bir ton saman 850 lira ve bir ton yonca 1.200 lira olmuş olup bu fiyatlarla üretim yapmak artık iyice zor bir hale gelmiştir. Aslında hayvancılıkta yaşanan bütün bu sorunlar bugünün sorunları değildir. Türkiye, hayvancılık sektöründe orta ve uzun vadeli bir politikaya sahip olamadığı için piyasada arz-talep dengesi ve fiyat istikrarı bir türlü sağlanamamış ve piyasa yıllardır ithalat ile terbiye edilmeye ve düzeltilmeye çalışılmıştır. Ama uygulanan ithalat politikaları, sistemi düzeltmek bir yana dursun iyice içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. 2003-2019 yılları arasında 5 milyondan fazla sığır ithalatı yapılmış ve ithalata 6 milyar 764 milyon dolar ödenmiştir. Öte yandan, son aylarda dövizdeki artışa bağlı olarak fırlayan hammadde fiyatları üreticiyi sıkıntıya düşürmüş ve Ulusal Süt Konseyinin belirlediği çiğ süt fiyatları artık yem giderlerini bile karşılayamaz olmuştur. Çiğ süt üreticisi yeterince desteklenmezse daha önce de olduğu gibi 1 milyondan fazla inek kesime gönderilecek ve yıllardır devam eden ithalat en az iki katına çıkacaktır. Sonuç olarak Ulusal Süt Konseyi’nin aralık ayını beklemeden toplanması ve yeni çiğ süt referans fiyatını yükseltmesi üreticilerimiz açısından son derece önem taşımaktadır. Son olarak belirtmek isterim ki üreticilerimizin büyük bir çoğunluğu bankalara borçludur. Söz konusu borçlar artık ödenememekte ve faizler her geçen gün katlanarak artmaktadır. 2002 yılında çiftçinin bankalara borcu 2,4 milyar iken söz konusu bu borç 2019 yılında 108 milyar liraya yükselmiştir. Çiftçinin tekrardan üretime dönebilmesi için bu borçlar yapılandırılmalı ve faizleri silinmelidir. Hayvancılıkta acilen yapılması gerekenler şunlardır…
|
||
|
||
Etiketler: “Artan, girdi, maliyetleri, hayvancılıkla, uğraşan, üreticilerimizi, zora, sokmaktadır.”, |
|
||
|