YÖRÜK ÇALGISI KABAK KEMANEYİ KÖYÜNÜN ÇOCUKLARINA ÖĞRETİYOR
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencisi Hüseyin Çelik, Burdur’daki köyünde geleneksel Yörük çalgısı kabak kemaneyi unutturmamak için mücadele ediyor.
Çeltikçi ilçesi Kuzköy’de yaşayan 25 yaşındaki Çelik, kabak kemaneyi, İlçe Halk Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle açtığı kursta köyünün çocuklarına öğretiyor.
Devlet konservatuvarı 3. sınıf öğrencisi Çelik, derslerinden vakit buldukça haftada bir pazar günleri sobasını yaktığı köy okulunun sınıfına gelen çocuklara gurbet havalarıyla ünlü Teke Yöresi’nin geleneksel çalgısı kabak kemaneyi sevdiriyor.
Ellerinde kabak kemanelerle kursa gelen 10 öğrencisini, 4 aydır okulun kapısında güler yüzle karşılayan Çelik, onları kabak kemanenin insana dokunan tınısıyla buluşturuyor.
Notalarla türkü çalmayı öğrettiği öğrencileriyle tek tek ilgilenen Çelik, onlardan gelecekte iyi bir kabak kemane icracısı olmalarını ve geleneği devam ettirmelerini istiyor.
“Kabak kemanenin yok olmaması için üzerime düşeni yapıyorum”
Halk müziğine ve çalgısına genç yaşında gönül veren Çelik, AA muhabirine, küçük yaşlardan beri elinden kabak kemaneyi hiç düşürmediğini, kabak kemaneyi icracı amcası Halit Önür’den öğrendiğini söyledi.
Kabak kemaneyi öğreten ustası gibi birçok kişinin hayatına dokunmak için köyde ücretsiz 5 kişiyle kursu başlattığını belirten Çelik, Çeltikçi Kaymakamı İsmail Demirtaş’ın desteğiyle kursun halk eğitim merkezi bünyesine alındığını, kursiyer sayısı artınca köyün yanı sıra ilçe merkezinde de kabak kemane kursu verdiğini anlattı.
Çelik, dayısının da TRT Ankara Radyosu kabak kemane sanatçısı olduğunu dile getirerek, müziğin ailesinde bir tutku olduğunu, özellikle Yörük çalgılarıyla çalınan Teke Yöresi tavırlı türkülere aşık olduğunu kaydetti.
Okuldan arta kalan vakitlerde Yörük festival ve şenliklerinde de kabak kemane çaldığına değinerek Çelik, “Ben de ustam amcam gibi gençlerin hayatına dokunmak, onlara bu değerli, geleneksel çalgıyı öğretmek istedim.” dedi.
Çelik, yörede kabak kemanenin son temsilcilerinin kendi akranlarından birkaç kişi kaldığına vurgu yaparak, “Buradaki öğrencilerim yetişince onlar da bu çalgıyı her biri beş, altı kişiye daha öğretse en azından müziğimiz ve çalgımız kaybolmaz. Sürekli nesilden nesle aktarılmış olur.” diye konuştu.
Günümüzde kabak kemane, 3 telli çura, sipsi, dilli kaval, dilsiz kaval gibi çalgıların Teke Yöresi’nin unutulmaya yüz tutmuş çalgıları olduğuna dikkati çeken Çelik, şöyle konuştu:
“Ben kabak kemanenin yok olmaması için üzerime düşeni yapıyorum. Burdur yöresi tavrıyla bizim müziğimizi yapabilecek kişi sayısı yok denecek kadar az. Bu kıymetli hazinenin devamlılığını sağlamada elimden geleni yapıyorum. Bizim gurbet havalarımız, kabak kemaneye, sipsiye çok güzel yakışır. Bu türküleri tam manasıyla güzel çalmak ancak usta çırak ilişkisiyle mümkün olur. Çocukların ilgisi güzel, çok yetenekliler şimdiden 5-6 türküyü birlikte çalabiliyoruz.”
Çelik, çocuklara kabak kemaneleri yapan Bucaklı usta Tevfik Gülten’e de burada başlayan kıvılcıma destek olduğu için teşekkür etti.
“Kabak kemane çalmayı öğrenen çocuklar mutlu”
İki oğlu kabak kemane öğrenen velilerden Ayşe Çetin de “Köyde kısıtlı imkanlarda çocuklarımız kültürel mirası öğrenmeye çalışıyor. Onlara destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
Velilerden Şaban Çalışkan ise unutulmaya yüz tutan yöresel çalgıyı köylerinin çocuklarına öğreten Çelik’e teşekkür etti.
Kabak kemane öğrenen 13 yaşındaki Cansu Çalışkan da kabak kemane çalmaktan dolayı çok mutlu olduğunu kaydetti.
Ortaokul öğrencisi Reyhan Çalışkan ise “Kabak kemaneyi çalmayı çok istiyordum. Babama hep kabak kemane çalacağım diyordum. Kursa geldim şu anda çaldığım için çok mutluyum.” ifadesini kullandı.
Ömer Faruk Çetin de kabak kemaneyi çalmaktan çok keyif aldığını söyledi.