Salda Gölü’ne girmek kesinlikle yasaklanmalı

Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, Salda Gölü’ne girilmesinin tamamen yasaklanması gerektiğini bildirdi.

Cevni, gölde oluşan ani çökeller ve sığ bataklıkların suya girenlerin can güvenliği açısından tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Cevni, Yeni Gün Medya’ya  yaptığı açıklamada; “Salda Gölü’ne girmek sakıncalıdır. Yıllardır dile getirdiğimiz bir süreç. Hem insan canı hem de ekolojik sisteme verilen zarar açısından da sakıncalı. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Bu konuyla ilgili açılan davalarda var. Salda Gölü’ne girilmemesi gerektiğini defalarca üstüne basa basa söylüyoruz, bunu tekrardan dile getirelim. Salda Gölü’ne girilmemelidir. Mümkün olduğunca Koruma amaçlı, hadi doğayı düşünmüyorsak kendi can güvenliğimiz amaçlı göle girilmesi çok tehlikelidir. Acilen yasaklanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“ÖZELLİKLE KÜÇÜK ÇOCUKLAR İÇİN TEHLİKELİ”

Cevni; “Bölge faylanma açısından tektonik açıdan oldukça hareketli bir bölge. Salda Gölü’de tektonik oluşumlu bir göl bildiğimiz gibi. Bu tektonik oluşumların jeolojik açıdan getirdiği farklı yan etkileri diyebiliriz insan sağlığı açısından aslında doğal süreç ama insan göle girdiğinde çok farklı bir süreç oluşuyor. Tektonik kırılmalardan dolayı gölde ani seviye alçalmaları söz konusu. Göle girdik 1-2 metre seviyesinde olduğunu sanırken bir anda 10 metrelik derinliğe bir anda maruz kalabiliyoruz. Salda bildiğimiz gibi gölsel havza, tatlı su kaynağı. deniz alışkın olan insanlarımız o kaldırma kuvvetine alışkın olan insanlarımız, yüzmeyi az bilen insanlarımız hatta çok iyi yüzme bilse bile bu duruma aniden yakalanan insanlarımız maalesef ki boğuluyorlar. Her yıl neredeyse bir iki kişiyi gölde kaybediyoruz. Eskilerde anlatır her yıl bu göle birkaç kişiyi kurban ediyoruz denir. Özellikle küçük çocuklar için oldukça tehlikeli.” diye konuştu.

“SALDA HER YÖNDEN BÜYÜK BİR TEHLİKE OLUŞTURUYOR”

Salda Gölü’nün Türkiye ve Dünya ortalamasında 184 metrelik derinliği ile oldukça derin bir göl olduğunu anlatan Cevni şöyle konuştu; “Çevre zaten aktif fay hatları ile bilinen bir çevre. Bu tektonik ve karstik oluşumlar Salda Gölü’nün oluşumunda, Salda’nın 2 Milyon yıl önce su biriktirmeye başlamasında oldukça etken. Salda Gölü çöküntü havzasında bulunduğu için mevsimlik tatlı suların, safa yakın doğal suyun birikmesi ile oluşan, durağan dışarıdan çok aktif beslemesi olmayan akarı olmayan bir yer Salda. Bu durağanlıkta aslında biraz sakıncalı. Çünkü bu çamurlu küçük malzeme dediğimiz bataklık oluşumuna sebebiyet veren kil birimlerinin kıyılarda, ya da eğimin alçak olduğu ortamlarda çökelmesine sebep oluyor. Bu killerde, balçık dediğimiz sakız kıvamında ayağınız battığı zaman dizinize kadar battığınızda saplanıp kaldığınız, o çamurdan çıkamadığınız yer yer gözümüzle de şahit olduğumuz insanın boğazına kadar saplanabildiği ortamlar oluşturuyor. Sığ kısımlarda bataklık tehlikesi varken, şevli kısımlarda ise aniden suyun yükselmesi tehlikesi var. Salda aslında her yönden büyük bir tehlike oluşturuyor.”

Cevni; “Yüzmeyi az bilen, iyi bildiği halde bu duruma hazırlıksız yakalanan bataklığa saplandığı zaman yüzme yetimizi kaybediyoruz. Bizi altta o balçık yakalıyor. Yanımızda bizi tutup çıkarabilecek birisi yoksa büyük ihtimalle ölümlü sonuçlanıyor maalesef bu durumlar. Bunu önlemek için girmenin tamamen yasaklanması lazım. Yada bu konuda çok ciddi çalışmaların yapılıp güvenli bölgelerin tespit edilip, yine de güvenli deyip geçiştirilmemesi, güvenlik kordonlarının oluşturulması, güvenli bölgelere tekrardan kulelerin konulması, cankurtaranların konulması, bu da hemen yarın olacak bir süreç değil, ciddi bir çalışma gerekiyor. Bakanlık, ilgili Belediye, ilgili kurumlar tarafından güvenli alanların tespiti, o alanların tahkimata alınması, tahkimata alınsa bile kadere bırakılmaması, cankurtaran kulelerinin dikilerek o göle giren insan olduğu müddetçe, madem önüne geçemeyeceksek kontrol altında tutulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.