MAKÜ, SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİ BELGELENDİRME PROGRAMINDA ONAY ALAN İLK VE TEK ÜNİVERSİTE OLDU

Hayvancılık alanında ihtisaslaşma çalışmalarını sürdüren Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), Türk Akreditasyon Kurumu tarafından da süt sığırcılığı işletmeleri belgelendirme programında onay alan ilk ve tek üniversite oldu.

2020 yılında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından iyi bir hayvan yetiştiriciliği için sektörün sahip olması gereken kriterlerin belirlenmesi ve bu kriterlere uyan işletmelerin belgelendirilmesi amacıyla bir proje hayata geçirildi. Yaklaşık 2,5 yıl süren bir çalışmanın sonucunda da süt sığırcılığı işletmeleri belgelendirme programını hayata geçiren MAKÜ Türk Akreditasyon Kurumu tarafından da programın onayını alan ilk ve tek üniversite oldu.

Konu hakkında konuşan MAKÜ Standardizasyon ve Belgelendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Onur Sungur; “Akredite edilebilir bir program yetkisi almış, Türkiye’deki ilk ve tek üniversite olma başarısını gösterdik” dedi.

Doç. Dr. Onur Sungur açıklamasında; “2020 yılında iyi bir hayvan yetiştiriciliği için sektörün sahip olması gereken kriterlerin belirlenmesi ve bu kriterlere uyan işletmelerin belgelendirilmesi amacıyla bir proje başlattık. 2.5 yıl süren bir çalışmanın sonucunda da süt sığırcılığı işletmeleri belgelendirme programını hayata geçirdik ve bu programımız Türk Akreditasyon Kurumu tarafından onaylandı. Programımızın genel amacı ise, sektördeki yetiştiricilerin bilinçlendirilmesi, farkındalık düzeylerinin artırılması, buna bağlı olarak uygun olan işletmelerin belgelendirilmesi, bir bütün olarak da sektörde katma değerin ve verimliliğin artmasını hedefliyoruz. İşletmelerimizi 3 başlık altında değerlendirme sürecine tabi tutuyoruz. Bunlardan birincisi barınak yapısı ve yeterliliği, ikincisi sürü sağlığı ve yönetimi, üçüncüsü de hijyen başlığı. Barınak yapısına göre değişmekle birlikte bu programda toplamda 127 kontrol noktası bulunmakta. Bu program sonucunda da uygun olan işletmelere 3 farklı kademede A sınıfı işletme, B sınfı işletme ve C sınıfı işletme belgelendirmesi yapmaktayız.” ifadelerini kullandı.

“Kriterlerin tamamında MAKÜ yeterli bulundu”

Akreditasyon sürecinin avantajlarından da bahseden Sungur; “Nasıl ki biz bir kontrol kriterlerine göre değerlendirme yapıp çiftlikleri belgelendiriyorsak, TÜRKAK’ın da kendi değerlendirme kriterleri var. Bir ulusal program onayı konusunda 40’tan fazla kritere göre değerlendirme yapmakta ve burada sektörün buna ihtiyacı, piyasa talebi, programın tarafsızlığı ve bağımsızlığı, sürdürülebilirliği gibi pek çok kritere bakmakta. Üniversitemiz yapmış olduğu başvuru kapsamında bu kriterlerin tamamında yeterli bulunarak Türk Akreditasyon Kurumu’ndan bu onayı almıştır.” diye konuştu.

“MAKÜ belgelendirme yetkisi verecek”

‘Üniversite olarak belgelendirme yapmak isteyen kuruluşlara bizler yetki vereceğiz’ diyen Sungur açıklamasında müracaatın süreçlerinden de bahsetti.

Sungur şunları söyledi; “Biz program sahibi olarak belgelendirme yapmak isteyen kuruluşlara yetki vereceğiz. Bu anlamda bu program kapsamında belgelendirme yapmak isteyen kuruluşlar bizlere müracaat edecek ve Türkiye çapında bu belgelendirmeyi yapabilecekler. Bu program tüm Türkiye’de uygulanabilir bir programdır. Biz bu alanda ulusal ölçekte akredite edilebilir bir program yetkisi almış, Türkiye’deki ilk ve tek üniversite olma başarısını gösterdik. Bununla birlikte programın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da tescil edildiğini ayrıca belirtmek isterim.

“İşletmelere faydası”

Programın ulusal anlamda da bu düzeyde sektörde iyi hayvan yetiştiriciliği uygulamalarının yaygınlaşmasını bir bütün olarak da katma değer ve verimliliğin artmasını ümit ediyoruz. Program kapsamında belgelerin 1 yıllık bir geçerlilik süresi olup, 1 yılın sonunda da işletmeler tekrar değerlendirmeye tabi tutularak belgenin yenilenmesi yapılmaktadır.”

Akredite edilebilir bir program yetkisi almış Türkiye’deki ilk ve tek üniversite olan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz bu konuya çok önem verdiklerini, Dünya’da buna benzer bir modelin olmadığının altını çizdi.

“Türkiye’de bu programın sahibi durumundayız”

Rektör Korkmaz yaptığı açıklamada; “Evet, bu çok önem verdiğimiz bir konu. Özellikle tarımsal üretimde hayvansal üretimde, süt işletmelerinde, et işletmelerinde küçükbaşta- büyükbaşta ülkemiz çok önemli üretimler gerçekleştiriyor. İşletmelerimiz ve insanlarımız önemli çalışmalarda bulunuyor. Fakat bunların insan sağlığı, hijyen üretim süreçleri, bakım sistemleri bakımından herhangi bir kriter ortaya koyan ve bu kriterlerin güvenilirliğini ve akreditasyonu sağlayan bir sistem yok. Dünya’da pek fazla böyle bir sistem yok. Biz özellikle yapmış olduğumuz çalışmada Türk Akreditasyon Kurumuna bu anlamda bizim bir program sahibi olarak bu işlemleri yapmak istediğimizi ilettik ve yaklaşık 2 yıllık uzun bir süreçten sonra geçtiğimiz günlerde program sahibi olarak akredite edildik. Bunun anlamı şu, Türkiye’de herhangi bir kuruluş, herhangi bir işletme, herhangi bir birim, bir belgelendirme ve akreditasyon yapmak istediğinde Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesine müracaat edecek ve ilgili kurum ve kuruluşları biz yetkilendireceğiz. Yani biz sadece kendimiz sahada akreditasyon yapan bir işletme, bir kurum olmanın ötesine geçip, Türkiye’de bu programın sahibi durumundayız. Bu Burdur açısından, üniversitemiz açısından çok önemli bir nokta. Yine bizim üniversitemiz içerisinde üniversite şirketi olan Teknoloji Transfer Ofisi Anonim Şirketimizi de Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi belgelendirme merkezi akredite edecek. Bu şirket de sahada belgelendirme çalışmalarını yapabilecek.” dedi.

“Tarım sektörü bakımından önem taşıyor”

Rektör Korkmaz; “Bu hem üreten bakımından hem nihai tüketici bakımından hem de işletme sahibi bakımından bir güvence oluşturan bir sistem ortaya koyuyor. Yani siz bu belgeye sahip iseniz, bir de gıdadan bahsediyoruz, onlarca ürünün temel hammaddesi olan sütten bahsediyoruz. Bir temel tüketici artık şunu bilebilecek, projenin ilerleyen aşamasında dijital teknolojilerle de bu sertifikaya sahip işletmeler ile bu üretimi yapan pazarlara da katkısı olacak. Şu anda bu projemiz ile ilgili Tarım Bakanlığımızla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Yani belli bir kalite ve üretim standardı, hayvan refahı, gıda hijyeni ve üretim teknolojileri bakımından belli bir düzeyde olduğunu ispat eden bizim sürecimize katılıp belge alan işletmelerin Tarım Bakanlığı tarafından ayrı bir destekleme ve teşvik sistemine dahil edilmesi sürecini arz ediyor ve bu konuda da önemli çalışmalar elde etmeye çalışıyoruz. Yani Bakanlık hiç destek vermese bile, siz bu sürece girerek kendi kendinizi denetlediğiniz ve kendi kendinizi geliştirdiğiniz bir ivmeye sahip olacaksınız. Bu anlamda bu sürecin işletmelerimiz bakımından ve tarım sektörü bakımından çok önem taşıdığını ifade edebilirim.” diye konuştu.

“Dünya’da bunun benzeri bir modelimiz yok” ‘

Şu anda sahada yaptığımız çok sayıda akreditasyon sürecimiz var.’ diyen Rektör Korkmaz şunları söyledi; “Zaten bizim şu anda küçükbaşta İyi Sürü ve İyi Sürü+ dediğimiz 2 ayrı belgemiz var. Bu konuda sahada belgelendirmelerimiz devam ediyor. Ama akreditasyon süreci çok başka bir şeydir. Bu oldukça meşakkatli ve zorlu bir süreçti. Biz de bunu sahaya yansıtarak, “Üniversite sahaya nasıl dokunur?” ve “Sektörün gelişimine nasıl etki eder?” diye sorduk. Bütün bilgi, bütün süreçler Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin belgelendirme merkezi ve akademisyenleri ile uzmanları tarafından geliştirildi. Yani bu bir yerden alınmış, kopya edilmiş bir sistem değil. Yani özgün bir model. Dünya’da bunun benzeri bir modelimiz yok. Yani tarımda hayvansal üretimde bu model özgün ve ilk olma özelliğini taşıyor.”