Lisinia’da Lavanta hasadı tamamlandı
Türkiye’nin en büyük lavanta bahçesine sahip Burdur’da toplam 1900 dekara yakın alanda lavanta hasadı tamamlandı. Büyük bölümü yurt içinde demet olarak satılan, bir kısmı da Hollanda’ya ihraç edilen lavantadan toplamda 1,5 tona yakın da yağ elde edildi.
Burdur’un Karakent köyü yakınlarındaki Lisinia Doğa Proje Alanında, Akçaköy’de bulunan Lavanta Deresi ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Yerleşkesi’nde üretilen Lavantaların hasadı tamamlandı.
Lisinia Doğa Proje Alanı sorumlusu Öztürk Sarıca bu yıl yaklaşık 1,5 ton Lavanta Yağı elde ettiklerini söyledi.
Sarıca “son kalan lavantalarımızı da hasat ediyoruz. Özellikle ekoturizm de en son görünür halde bulunan bahçelerimizin hasatları şu an yapılıyor. Bu yıl lavantadan yaklaşık 1,5 ton yağ elde ettik. Geri kalan kısmının hem ülke içinde demet olarak satışı yapıldı hem de Hollanda’ya ihraç ettik. Önümüzdeki yıllarda demet lavanta satışlarının artarak devame deeğini düşünüyorum. Bunun yanında üretim alanlarımız arttığı için önümüzdeki yıllarda ülkemize olan lavanta yağı üreitmi katkımız daha da artacak” dedi.
Lavanta yağının kilosunun 380 ile 700 lira arasında değiştiğini söyleyen Sarıca “Lavandula intermedia Lavanta yağının kilosu şu anda 380-400 lira bandında, Lavandula Angustifolia yağı ise 700 ve üzerindeki fiyatlardan satılıyor. Özellikle Lavandula Angustifolia yağları burun bölgesine sürüldüğünde dışarıdan alınan mikroplara karşı ciddi anlamda koruma sağlıyor. Bunun yanında Lavantanın sakinleştirici özellikleri ön planda ve deri rahatsızlıkları ve saç dökülmelerinde fazla miktarda kullanılıyor. Özellikle uykuya geçişte zorlanan kişiler yastıklarına damlattıklarında hızlı bir şekilde uykuya geçiyorlar, hoş ve rahatlatan kokusu çok çok önemli” diye konuştu.
“Bu yıl itibariyle yaklaşık 1900 dekarlık alanda Lavanta üretimi yaptık” diyen Sarıca şunları söyledi; “Bu arazilerin bir kısmı verimsiz araziler. Gösterim bahçeleri. Ciddi anlamda tarım yapılan arazilerdeki ortalama verimimiz şu anda 450-500 kg civarında. Önümüzdeki yıllarda farklı Lavanta türleri ile ciddi üretimlerin olacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan fide üretimi ve bunların ülkemize dağılımlarını yaparak Lavanta üretiminde Bulgaristan ve Fransa’nın yanında Türkiye’nin de yerini alacağını hatta o ülkelerin önüne geçip dünyada ciddi anlamda söz sahibi olacak duruma gelebiliriz.”
Girdi maliyeti düşük, getirisi yüksek
Öztürk Sarıca “şu anda aslında tarımsal ürünlerin içinde maliyet girdileri en düşük ve getirisi en yüksek bitkilerden bir tanesi. Tabi çiftçinin ‘ben bunu ürettiğimde nereye satacağım’ korkusu var. Oysa ki bir ürün üretilmeden bir pazar oluşmuyor. Zaman zaman yurtdışından ciddi anlamda yağ teklifleri geliyor ama Türkiye’nin bu teklifleri karşılama gibi bir durumu yok. Türkiye hala yağını yurt dışından alıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki üretimler arttıkça aslında pazarlama noktalarında olan bir ülke haline gelecektir Türkiye. Türkiye Lavanta yağını ciddi anlamda üretmeye başlarsa katma değeri en yüksek, bunun yanında getirisi en yüksek bitkiler arasında yerini alacaktır. Tabiki en önemli özelliğide belirli rakımlarda, 1000 metre ve üzeri rakımlarda veya nemli bölgelerde Lavanta’nın su tüketmeden yetişiyor olması bu tabi ülkemizin geleceğinin, sularının korunması anlamında çok çok önemli” ifadelerini kullandı.