Kaybolan değerimiz mandacılığa MAKÜ’den destek
Hayvancılık alanında ihtisaslaşan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin “Bölgesel Kalkınma Odaklı Hayvancılık Projesi”yle hazırladığı Kanal 15 ekranlarında canlı yayınlanan Çiftlik Programı’nın bu haftaki konuğu MAKÜ Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Bayram Kudret Karaayvaz ve Öğretim Görevlisi Taha Gürsoy’du.
Her program farklı konu ve alanında uzman öğretim üyelerince yetiştiricilerden gelen soruların yanıt bulduğu Çiftlik programında bu hafta “Manda Yetiştiriciliği” konuşuldu.
Son dönemde ülkemizde olduğu gibi ilimizde de manda yetiştiriciliği gelişmeye hazır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi halihazırdaki uygulama çiftliklerinin 7 ayrı işletmesinin bir tanesinde manda yetiştiriciliği sekötürünü yürütmekte. Çiftlikteki 40 mandadan süt ve süt ürünleri üretilmekte. Üniversitedeki manda yetiştiriciliğinin işleyişi hakkında canlı yayına bağlanan Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, Burdurlu yetiştiricilere seslenerek manda yetiştiriciğilinde üniversite olarak süt alım garantisi sağladıklarını, bu işi yapmak isteyen vatandaşlara gönüllü ücretsiz danışmanlıkta sağlanacağını iletti.
Canlı yayın konukları yetiştiricilere hayvan refahının çok önemli olduğunu bakım, besleme şartları ve barınak ortamının çok önemli olduğunu ilettiler.
Programın ilerleyen dakikalarında Diyarbakır Damızlık Manda Yetişticileri Birliği Başkanı Hüseyin Yılmaz, Balıkesir Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hakkı Peltek manda yetiştiriciliği, bakımı, son yıllardaki üretici sayısının artması, birlik çalışmaları ve mandacılığın tercih sebepleri konusunda izleyicileri bilgilendirdi.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz Burdurlu yetiştiricilere seslenerek manda yetiştiriciğilinde üniversite olarak süt alım garantisi sağladıklarını söyledi. Manda yetiştiriciliği yapmak isteyen vatandaşlara gönüllü ücretsiz danışmanlıkta yapılacağını paylaştı.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Çifliği’nde üretilen manda yoğurdu, manda sütü, manda ayranı, manda peyniri ve manda kaymağı gibi ürünler üniversitenin çeşitli noktalarında ve Taşoda Konağı’nda satışa sunulmakta.
Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz’ın da canlı olarak bağlandığı programda manda yetiştiriciliği konusunda üreticiye sağlanan desteklerle ilgili;
“Üniversitelerin neler yapması gerektiği ve üniversitelerin sorumlulukları kapsamında yürüttüğümüz bölgesel kalkınma projesinde biz üniversite çiftliğimizde model çiftlikler oluşturuyoruz. Şu an halihazırdaki uygulama çiftliklerimizde 7 ayrı işletmemiz var farklı farklı kollarda. Bunlardan 1 tanesi manda yetiştiriciliği. Manda halkın kültürüne sinmiş, toplumsal iletişimde yeri olan bir hayvanımız. Çok sevdiğimiz ve esasında unutmaya yüz tuttuğumuz bir hayvan çeşidiydi manda. Diğer işletmelerimizle beraber manda işletmemizi de kurduk. Şu anda bölgemizde manda yetiştiriciliğine ilgi duyacak ister küçük aile işletme düzeyinde olsun, isterse daha büyük ölçekli işletme düzeyinde olsun üniversitemiz her türlü danışmanlığı, her türlü bilgi-birikimi aktaracak bir vizyona sahip hale geldi. Biz kendi deneyim ve tecrübelerimizi yaşadık. Bölge neredeyse unuttu manda yetiştiriciliğini. Bizimki gelenekbel yetiştiricilkten kısmen daha teknik yetiştiicilik süreçleri günümüzde tartışılıyor. Biz şunu gördük hakikaten yer yer bir inek işletmesiyle manda işletmesinin süt inekçiliği yapan işletmeler çok maliyetli. Teknik düzeyi yüksek işler. Ancak sizinde söylediğiniz gibi çok kalerder bir hayvan bu. Ne verirsen onu yiyor. Ama aynı zamanda da bütün bunun karşılığında da ortaya öyle bir eser koyuyuor ki bu tartışılmaz bir değerde.
Ben buradan Burdurlu, Ispartalı heşehrilerimize seslenmek istiyorum. Bu çok önemli değeri canlandıralım. İşletmemizde 40 civarında mandamız var ama bunu çoğaltacağız. Bizim damızlık çoğaltmamızı beklemelerine gerek yok çünkü bu öyle çokta hızlı çoğalacak bir şey değil. Bunu lütfen ticarileştirelim. MAKÜ’nün sektörde öncülük etmek istediği ve bir model olmak istediği konulardan birisi de manda yetiştiriciliği. Manda yetiştiriciliği yapmak isteyen vatandaşlara gönüllü ücretsiz danışmanlıkta yapacağız. İl Özel İdaresi’yle birlikte Bakanlığa SOGEP isminde bir proje verdik. Bu sonuçlandığında bizim Teke Yöresi’nin gezen keçi sütlerini de ekonomiye kazandıracağız. Keçi sütü de manda sütü kadar değerli. En kısa sürede keçi sütü, keçi-tulum peyniri konusunda da üniversitemiz öncülük edecek.” Dedi.
MAKÜ Veteriner Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Bayram Kudret Karaayvaz programdaki konuşmasında;
“Daha fazla süt verimi olduğu için günümüzde ineğe yönelindi. Dünya mandacılığı artırmasına rağmen bizde ülke olarak 2010 yılına kadar mandaya çok önem verilmedi. 2010 yılından sonra yukarı bir ivme kazandı ve manda yetiştiriciliğine devletinde verdiği destekle ilgi yoğunlaştı. Ülkemizde 30 ilde yetiştirici birlikleri kuruldu ve manda ürünlerine nitelikli, seçici bir tüketici nedeniyle de ilgi çok artmaya başladı.
Küresel ısınma sebebiyle batıklıkların ve su alanlarının yok olması, çayır meraların yok olması ve ineğin mandadan süt verimi daha yüksek olduğu için ineğe yönelmesi nedeniyle manda yetiştiriciliği ihmal edildi. Ancak 2010 yılında biraz daha dikkatli olunmaya başlandı. Mandaya karşı ilgi şu anda çok daha fazla. Çünkü birim başına kar marjına bakıldığında neredeyse ineğe 2-3 kat daha fazla kar marjıyla manda ön plana çıkmakta.
İlgi artışı da nitelikli tüketicinin olması, özellikle manda sütü-kaymağı-yoğurdunu tercih etmesi başka etkenler. Özellikle İstanbul ve çevresinde büyük bir sektör söz konusu. Tüketiciler bilinçlendikçe, katma değer oranı arttıkça doğal ürünlere tercih daha fazla olmakta. Mandaya da yönelim bu yüzden.” Bilgisi verdi.
Mandanın süt verimi ve beslenme ürünleri hakkında bilgi veren Öğretim Görevlisi Taha Gürsoy;
“İneklerde 3,5-4 aralığında oynayan rakam aralığı yağ olarak mandalarda 8’in üzerinde. Bunun getirisi kuru maddeyi artırıyor. Kuru madde ne demek? Yani aldığımız sütün besin değeri demek. Besleme anlamında ekonomik bir hayvan. Üniversitede çiğ süt satışımız devam ediyor. Çiğ süt 1 litre fiyatımız 15 lira. Sütle beraber bunun yanında kaymakta yer alıyor. Kaymağın lezzetinin, aromasının kendine özgü bir tadı var. Burada da hayvanın refahı çok önemli. Refah arttıkça sütün kaliteside artıyor. Biz bunlara üniversitemizle birebir şahit olduk, gözlemledik. Üniversitede ürettiğimiz süt ve süt ürünlerinden de olumlu tepkiler aldık şimdiye kadar.” Dedi.
Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hüseyin Yılmaz üreticilerin neden mandacılığa yönelmesi gerektiği konusunda yaptığı açıklamada;
“Mandacılık çok önemli. Bizim Türkiye4de 1980’lere kadar 1 milyon baş mevcuttu. 1980’den sonra bu sayı düştü. 2010’da 1 milyondan 80 bin başa kadar düşmüş sayı. Bu mandacılık neden bu kadar düştü? Mandacılık aslında 2010’lara kadar manda özel kişiler tarafından besleniyordu. O zamanlar sanayi anlamında hiçbir faaliyet olmadığı için biraz da coğrafi şartların getirdiği nedenlerden dolayı mandacılık düştü. 2010’larda Türkiye Manda Yetiştiricilikleri Birlikleri kuruldu ve 2011’den itibaren Bakanlıkça Anadolu Islah Mandası Projesi geliştirildi ve belli bir oranda da mandacılık desteklendi. Şu anki sayı 200 binin üzernide Türkiye’de mevcut. Son gelinen nokta 3-4 ilde katma değer olarak bu tüketime sunulmaktadır. Manda yoğurdu, manda kaşmağı, tereyağı, peynir gibi ürünler üretiliyor ve tüketime sunuluyor.
Mandacılık neden yapılsın? Mandacılık diğer sığır türüne göre bakım ve beslemesi daha kolay. Yem tüketimi daha ucuza mal ediliyor. 1 manda 2 tane sığırı besleyebilir. Demek istediğim benim şu anda 50 baş süt sığırcılığı yapıyor isem bunun yerine 10 baş manda olsa, o 50 sığıra bedel ticari anlamda. Çünkü şu anda bizim sığır sütüne Ulusay Süt Konseyi’nin verdiği fiyat 2.80. Ben şu anda Diyarbakır’da manda sütü işleme sütü tesisi kurdum ve şu anda bütün manda ürünleri Türkiye hatta uluslararasına sunacak tarzda üretiyorum. Manda sütü yetiştiricinin kapısından 7 liradan alıyorum. Sığır sütüne göre iki kattan daha fazla. Hem sütü hem eti değerli.” Dedi.
Hatice Dursun