KADINA ŞİDDET BİR İNSANLIK SUÇUDUR
Burdur İl Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) İcra Komitesi Başkanı Sevim Zorlu, kadına yönelik fiziki ve psikolojik şiddetin, kadın cinayetlerinin bir an önce son bulması için en ağır yaptırımların, caydırıcı ve önleyici önlemlerin alınmasını talep eden basın bülteni yayınladı.
TOBB organizasyonuyla Türkiye’deki tüm Kadın Girişimciler Kurullarınca yayınlanan bülten şöyle:
“Kadınların yok sayıldığı, psikolojik ve fiili şiddete maruz kaldığı, ötekileştirildiği, tüm bunlarla kalınmayarak canice katledildiği ve ülkemize asla yakışmayan bu korkunç tablonun bir daha yaşanmaması için toplumun en küçük yapı taşı olan aileden başlayarak; Devletimiz, İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları olarak sağduyulu ve kararlı bir şekilde, hep birlikte beraberce ortak bir irade ortaya koymalıyız.
Ülkemizde her üç kadından biri fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddete maruz kalmaktadır. Kadın cinayetleri her yıl bir önceki yıla göre artış göstermektedir. Kadının toplumdaki rollerinin kalıplaşması; kadın girişimci sayımızın ve kadın temsiliyetinin tüm platformlarda az oluşuna sebep olmaktadır.
Hâlbuki kadın, toplumun en önemli şekillendiricisidir, toplumun aynasıdır. Bir kadın bir kuşağı yetiştirir. Hayattaki en değerli kaynak olan insan kaynağını biçimlendirir. Toplum olarak gelişip, büyümek ve arzu edilen medeniyet seviyesine ulaşmak istiyorsak, cinsiyet gözetmeksizin iş hayatında, siyasette ve sosyal hayatta aktif roller üstlenmeliyiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında sağlamalıyız. Eşit işe eşit ücret ve eşit istihdam kurallarını ticari hayatta yaygınlaştırmalı, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa gibi kadını şiddete karşı her alanda koruyan düzenlemelerin uygulanmasını sağlamalı ve takipçisi olmalıyız.
TOBB Kadın Girişimciler Kurulları olarak Birliğimizin gücü ve desteğiyle Türk Kadınının bu incitici durumlarla mücadelesinde dik duruşumuza devam ediyor ve kadına yönelik fiziki ve psikolojik şiddetin, kadın cinayetlerinin bir an önce son bulması için en ağır yaptırımların, caydırıcı ve önleyici önlemlerin alınmasını talep ediyoruz.”