GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OKTAR; “SALDA GÖLÜ YÖNETİM PLANI ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR
ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı TAbiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Oktar, SAlda Gölü yönetim Planı çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Oktar, İklim Elçisi gençlerle birlikte Burdur’un Yeşilova İlçesi’nde bulunan ve Türkiye’nin maldivleri olarak adlandırılan Salda Gölü Beyaz adalar kısmında basın açıklaması yaptı.
Oktar, Türkiye’nin çeşitli Ünviersitelerinde eğitim gören İklim Elçisi 25 öğrenci ve akademsiyenlerle birlikte Salda Gölü’nü gezdi. Oktar; “Türkiye’nin iklim elçileri gençlerimiz ile birlikte Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesini ziyaret etmekten mutluluk duyuyoruz. Bu saha ziyaretimizle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak, alanda bilimsel çalışmalar gerçekleştiren saygıdeğer hocalarımızla beraber yerinde inceleme ve bilgi paylaşımlarda bulunarak Salda Gölü hakkında halkımızın doğru bilgilere erişimini sağlamak hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.
Salda Gölü’nün herkes için çok kıymetli ve mutlak korunması gereken bir alan olduğunu kaydeden Oktar; Bu nedenle; Salda Gölü ve çevresinin korunması çalışmaları Bakanlığımızca üst düzeyde çevre hassasiyetiyle yürütülmekte.
Bu kapsamda; 2019 yılında Salda Gölü ve çevresi Cumhurbaşkanlığı kararıyla Bakanlığımızca Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilerek, gölün yüzeyinin 7 katı kadar alan koruma altına alınmıştır (Gölün yüzeyi 44 km2 , korunan alan miktarı ise 295 km2’dir)
Küresel İklim değişikliği ile mücadele adımlarından birisi olan Paris İklim Anlaşmasının imzalanmasını müteakip, Bakanlığımızın ismi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değişti. iklim değişikliğine ilişkin yeni bir çok görev üstlendik. Bu doğrultuda Bakanlığımızca; Yeşil Kalkınma hedefleri belirlendi. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak; en büyük karbon yutak alanlarımızdan olan korunan alanlarımızı, OECD standartları olan ülke yüzölçümünün yüzde 17 sine ulaştırmak hedefimizle yer almaktayız. Şu anda bulunduğumuz nokta Dünyadan Marsa bir pencere niteliğinde ve tüm dünyanın ilgi odağında olan Salda Gölü’nün en hassas ve değerli noktası olarak bilinen bilimsel olarak da popüler hale gelen Beyaz Adalar bölgesidir.
Bu bölgeyi hassas kılan özeliklerden birisi hidromanyezit minerallerinin oluşumlarının en yoğun gözlemlendiği nokta olmasıdır. Şu an görmüş olduğunuz karnabahar şekilli Hidromanyezit oluşum; sulu ve magnezyumlu karbonat minarellerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur.” dedi.
Salda Gölü’nün özellikle NASA’nın sosyal medyadaki paylaşımı ile tüm dünyanın ilgisini topladığını ve çok yoğun şekilde ziyaretçi akınına uğradığını anlatan Oktar şunalrı söyledi; “Bu aşırı talebin sonucunda ise alan, kontrolsüz kullanıma ve kirliliğe maruz kalmıştır. Alanın koruma-kullanma dengesi gözetilerek, bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşımla yönetiminin sağlanması öncelikli hedeflerimizdendir.
Bu hedefler doğrultusunda; Bakanlığımızca bölgede üniversitelerle işbirliği yapılarak bilimsel çalışmalar başlatılmıştır. Sonuçlanan bilimsel çalışmalara göre koruma tedbirleri alınmış ve uygulamalarda bu hassasiyetle sürdürülmüştür.
Bakanlığımızca bilimsel verilere dayalı olarak planlama çalışmalarına başlanarak kaçak inşaa edilmiş yapılar ve görüntü kirliliğine neden olan tüm çadırlar kaldırılmıştır.
Öncelikle bu alanda mevcutta bulunan 4km’lik sahil kısmının bozulmasını engellemek için ahşap bariyer yapılmıştır. Böylece araçların ve insanların sahil kısmına erişimine izin verilmemiştir. Ziyaretçilerin Salda Gölü’nü uzaktan gözlemleyebilecekleri seyir terası yapılmıştır.
Alanın otopark ihtiyacı sit alanının 2 km uzağında çözümlenmiştir. Ücretsiz elektrikli tren shuttle ile nostaljik bir atmosfer oluşturularak otopark alanından Beyaz Adalar bölgesine ziyaretçilerin erişimi sağlanmaktadır.
Gördüğünüz bu alan tamamen dumansız hava sahası ilan edilmiştir ve burada tütün ve tütün mamulleri içilmesine de müsaade edilmemektedir.
Alanda 7/24 kurulmuş olan kamera sistemiyle alan izlenmektedir. Böylece ziyaretçilerin herhangi bir tahribata yönelik davranışına izin verilmemektedir.
Atıkların geri kazanımı için sıfır atık yönetimi kapsamında alana atık kumbaraları yerleştirilmiştir.
Ayrıca planlama çalışmaları ile bu alanda yalnızca günübirlik faaliyetlere izin verilmiştir. Hiçbir şekilde konaklama hizmetine yönelik kullanımlara izin verilmemiştir. Konaklama sit alanı dışındaki yerleşimlerde önerilmiştir.
Günübirlik faaliyetler kapsamında ise; insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri büfe, cafe , WC, mescit, sağlık birimi gibi doğayla uyumlu , tamamen ahşap sökülüp takılabilir yerden yüksek ve bağımsız birimler tasarlanarak kıyı kanuna uygun şekilde konumlandırılmıştır.
Gelen her ziyaretçinin Salda Gölü ve çevresine ilişkin bilgi edinebilmesi için alanın farklı noktalarına bilgilendirme tabelaları yerleştirilmiştir. Buna ilaveten alanda çalışan tüm personel periyodik olarak alanla ilgili gelişmelerden ve alanın geneli hakkında eğitime tabii tutulmaktadır.
Salda Gölü ve Havzasının atıksu kaynaklı kirlilik ve bozulmalara karşı korunmasının sağlanması için alan çevresindeki yerleşimlerden kaynaklanan atık suların bertarafına yönelik Atıksu Arıtma Tesisi projelendirme çalışmaları da tamamlanmıştır ve proje imalat aşamasındadır. Bunun yanı sıra arıtılmış suyun 100 geri kazanımına yönelik çalışma da tamamlanmıştır.
NASA’nın Mars’dan getireceği kayaçlar üzerinde yapılacak çalışmalarına da ışık tutması hedeflenen Salda Gölü ve çevresindeki hidromanyezit oluşumlara yönelik bir projemizde Bakanlığımızca tamamlanmıştır.
Diğer taraftan Salda Gölü’nün sosyoekonomik analiz ve taşıma kapasitesinin belirlenmesi çalışmalarımız tamamlanmıştır. Beyaz Adalarda yıllık 572173 kişi ile Halk Plajında yıllık 280628 kişi ile sınırlandırılması hedeflenmektedir. Bunun içinde gerekli otomasyon sistemleri kurulmuştur ve anlık olarak alanda bulunan misafir sayılarını da görebilmekteyiz. Günlük ve saatlik alan için müsaade edilen ziyaretçi sayıları dolduğu takdirde kısa süreliğine ziyaretçi girişlerini kendi kontrolümüzde bekletiyoruz. Bunun amacı yapılan bilimsel çalışmalar doğrultusunda belirlenen sayıların aşılmamasını sağlayarak alanın kontrolünü sağlamaktır.
Bakanlığımızca tüm bu yapılan çalışmaların dışında yine Salda Gölü ve çevresindeki biyoçesitlilik çalışmaları, Salda Gölü Yönetim planı çalışmalarına ilişkin projelerimiz de devam etmektedir.
Bakanlığımızca üniversitelerimiz ile bilimsel temelli yürütülen ve yürütülmekte olan projelerimiz sonucunda elde edilen bilimsel veriler sayesinde; koruma tedbirlerimizin uygulama alanları artacak olmakla birlikte bu alanlardaki tedbirlerimizin ölçüsünü belirlenmiş olacaktır.
Bakanlığımızca hedefimiz Salda Gölü ve çevresini en iyi şekilde korunmak, gelen ziyaretçiler bakımından ise alanda koruma kullanma dengesini sağlamaktır. Diğer bir hedefimiz ise Salda Gölü ve Çevresini UNESCO dünya mirası Geçici listesine kazandırmaktır.
Dünyamızın ve ülkemizin geleceği için İklim değişikliği ile mücadele kapsamında bir araya gelen iklim elçileri gençleri, üzerinde yüksek çevre hassasiyetiyle davrandığımız bu alanda görmekten onur duyuyoruz.”
Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof.Dr. Nurgül Balcı ile Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Latif Kurt Salda Gölü’nün biyol