EŞİTLİK MÜCADELEMİZDEN ASLA ÖDÜN VERMEYECEĞİZ

CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer, Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 92. yıl dönümünde, kadınların siyasette eşit temsil edilmesi için verilen kanun teklifinin AKP-MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlattı. Gezer, “Listeler bir kadın bir erkek şeklinde fermuar sistemiyle yapılacak ve hem parlamento hem yerel seçimlerde yüzde 50-50 denklik sağlanması teminat altına alınacaktı. Ama sanmasınlar ki pes ettik. Eşitlik mücadelemizden asla ödün vermeyeceğiz” dedi.

CHP Burdur Kadın Kolları, 3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu’nun TBMM’de kabul edilmesi ve kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmesine ilişkin 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı.

“KADINSIZ BİR CUMHURİYET, CUMHURİYETSİZ BİR KADIN DÜŞÜNÜLEMEZ”

CHP Burdur Kadın Kolları Başkanı Gezer,  92 yıl önce kazanılan haklara ilişkin, “Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet birbirini tamamlayan bir bütündür. Kadınsız bir Cumhuriyet, Cumhuriyetsiz bir kadın düşünülemez. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kadın erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamıştır” dedi. 

Gezer, CHP’nin ilk kadın üyesi ve Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan’ın 92 yıl önce Türk Ocağı’nda çekilen fotoğrafını göstererek, “Ve o güne özel olarak Atatürk, her ikisinin de kıyafetini tasarlamış. Biz öyle inanıyoruz ki, her ikisinin cebinde yer alan o beyaz mendil eşitliği temsil etmektedir. İşte geçmişimizden aldığımız bu güç ve inançla bir kez daha Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın haklı mücadelemiz diyoruz” diye konuştu. 

Zinet Gezer, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin seçilen ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım idi. 26 Ekim 1933 tarihinde ise kadınlar, köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda seçme ve seçilme hakkını kazandı. Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde, yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı oldu. 5 Aralık 1934 tarihinde, kadınlar parlamentoda seçme ve seçilme hakkını birçok gelişmiş ülkeden önce elde etti. Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı olan Müfide İlhan ise hak kazanımından 20 yıl sonra; 1950 yılında Mersin’den seçildi.

“EŞİTLİĞE İNANMAYANLARDAN, KADINI GÜÇLENDİREN POLİTİKALAR BEKLENEMEZ”

Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 92’nci yıldönümünde, temsilde ne noktada olduğumuza gelin hep birlikte bakalım: 1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. Cumhuriyet tarihi boyunca kadın belediye başkanı oranı olarak en fazla yüzde 3’e ulaşabildi. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı en fazla yüzde 3 ve kadın muhtar oranı, son seçimlerdeki yüzde 62’lik artışa rağmen en fazla yüzde 2 olabildi.

2019 yılında gerçekleşen son yerel seçimlerde bir değişiklik oldu mu diye baktık ancak tablo hala çok vahim. 20 bin 745 belediye meclis üyesinin sadece 2 bin 283’ü kadındır. 1.389 belediye başkanının sadece 21’i kadındır. 30 büyükşehir belediye başkanının sadece 2’si kadındır. 50 bin 157 muhtardan sadece 1.119’u kadındır. 1.272 il genel meclis üyesinin sadece 48’i kadındır. Bu veriler aradan geçen 92 yıla rağmen, kadınların eşit temsilden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.

Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı şahsım hükümeti, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin ‘Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye’ sloganının altını doldurması beklenemez. Kadın, erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez.

“HER 10 KADINDAN 4’Ü EN AZ BİR KEZ ERKEK ŞİDDETİNE MARUZ KALIYOR”

Bizler, Kadın Kolları olarak; hepimizi özgürleştiren laiklik ilkesine sımsıkı sarılıyoruz. Eşitlik mücadelesini kadın-erkek bir arada veriyoruz. Bu eşitsiz sistemi değiştirmek için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu ve kadınların siyasette eşit temsil edileceği kanun teklifimizi Meclis’e sunduk. Bu teklifle hem genel hem de yerel seçimlerde fermuar sistemiyle yüzde 50-50 temsili yasal güvence altına almak istedik. Bilindiği gibi; teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Oysa teklif geçerli olsaydı, listeler bir kadın bir erkek şeklinde fermuar sistemiyle yapılacak ve hem parlamento hem yerel seçimlerde yüzde 50-50 denklik sağlanması teminat altına alınacaktı. Ama sanmasınlar ki pes ettik. Eşitlik mücadelemizden asla ödün vermeyeceğiz.

“HALKIN GASP EDİLMİŞ EGEMENLİK HAKKINI TEKRAR HALKA İADE EDECEĞİZ”

AKP iktidarlarında, kadınların payına yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve ölüm düşüyor. Bu tespitimizi veriler de doğruluyor. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün 2019 yılı verilerine göre; Türkiye kadına yönelik şiddette 1. sırada yer alıyor. Ülkemizde, her 10 kadından 4’ü hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalıyor. Bu düzeni değiştirmenin tek yolu eşitlikçi politikalardan geçiyor. Bizler, kadınların eşit temsil edildiği demokratik, laik bir Türkiye’yi yeniden inşa etmeye kararlıyız. Halkın gasp edilmiş egemenlik hakkını tekrar halka iade edeceğiz.

“BEYAZ MENDİL EŞİTLİĞİ TEMSİL ETMEKTEDİR”

Bunun için de yol haritamız hazır. Altı liderin imzaladığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakatında da belirttiğimiz gibi bütüncül politikalar üreterek, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi tesis edeceğiz. İlkokul birinci sınıftan itibaren eğitim müfredatına insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri koyacağız. Kız çocuklarının eğitim hakkını güvence altına alacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engelleri tek tek kaldıracağız. Ülkemizde okuma-yazma bilmeyen tek bir vatandaşımız bile kaymayacak. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla güvence altına alındığı özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz.”