DÜNYADA SADECE SALDA’DA VAR. SALDA SIĞIR KUYRUĞU KORUMA ALTINA ALINDI
TÜRKİYE’nin Maldivleri olarak tanınan ve 15 Ekim’den itibaren koruma amaçlı olarak Beyaz ADalr Kısmı ziyarete kapatılan Burdur’un Yeşilova İlçesi’ndeki Salda Gölü’nde bulunan Salda Sığır Kuyruğu türü koruma altına alındı.
Salda Gölü’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Araştırma ve Tesicl Dairesi Başkanı Ümit Turan, TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç ile TEMA Vakfı heyetine Salda Gölü’ndeki endemik türlerle ilgili bilgi verdi.
İncelemeye katılan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Latif Kurt, “Bu bölgenin biyolojik çeşitliliği ortaya konulacak ancak daha önceden tespit edilmiş dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan iki tane sığır kuyruğu verbascum türünü sadece Saldaya özgü, Salda Sığır Kuyruğu ve Salda Bataklık Sığır Kuyruğu’nun bilgilendirme levhaları bugün sahaya dikildi. Biyoçeşitlilik çalışmaları devam ediyor” dedi.
Kurt “Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ile Salda Gölü’nde koruma çalışmalarını aktif bir şekilde yürütüyoruz. Burada başlayacak olan bir biyolojik çeşitlilik araştırma projesi var. Bu bölgenin biyolojik çeşitliliği ortaya konulacak ancak daha önceden tespit edilmiş dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan iki tane sığır kuyruğu verbascum türünü sadece Saldaya özgü, Salda Sığır Kuyruğu ve Salda Bataklık Sığır Kuyruğu’nun bilgilendirme levhaları bugün sahaya dikildi. Biyoçeşitlilik çalışmaları devam ediyor. Tabi bu türler milyarlarca yıllık evrimsel süreçte oluşmuş, dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan bu bazik topraklara lokalite olmuş belkide gelecekte insanlığın en önemli sorunlarını çözebilecek birer genetik kaynak, genetik rezerv özelliği taşıyor. Bu yönden Salda, biyojeolojik oluşumlarının yanı sıra biyoçeşitliliği açısından da öne çıkan cr criticaly Endangered (çok yüksek riskte tehdit altında) seviyede bu türler birkaç noktada var.Dolayısıyla bu biyogenetik rezerv alanlarının korunmasını Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü çok önemsiyor. Bununla ilgili türün etrafını koruma bantlarıyla çevirdi ve bunlarla ilgili bilgilendirme levhaları yapıldı. Ayrıca bu türlerin tohumları toplanarak tohum yem bankasına ulaştırılacak ve gelecek kuşaklara ulaştırılması için bu türlerin popülasyonları alanda genişletilme çalışmaları yapıalcak” dedi.
Kurt şunları söyledi; “Bu her iki türde dünyada hiçbir yerde yok, sadece Salda Gölü’nde 100, 200 metrekarelik çok lokal alanlarda yayılış gösteriyor. O nedenle bu türlerin korunması son derece önemli. Sayın Bakan başta olmak üzere Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürü ve teknik ekip bunun önemini kavrayarak türleri koruma altına alıyorlar” diye konuştu.
Salda’da son zamanlarda yapılan koruma çalışamalrının küresel ölçekte bir koruma çalışması olduğunu aktaran Kurt şunları söyledi; “Salda’da yürütülen koruma çalışmaları dünya ölçeğinde bir koruma çalışması aslında. Kamuoyuna bir takım yanlış yansımalar olmakla birlikte burada yürütülen gerçekten tam anlamıyla bir koruma çalışması. Biliyorsunuz Salda Gölü’ndeki Biyojeolojik oluşumlar 4 Milyar yıllık süreçte oluşmuş arke dediğimiz bakterilerin etraftaki kayaçlarla oluşturdukları bir metobolik faaliyet sonucu oluşmuş stromatalit denilen vir takım fosil oluşumlar var. Bu fosil oluşumlar dünyada yaşamın başlangıcı hakkında ipuçları verebilecek son derece önemli oluşumlar. Bu nedenle Salda Gölü’nün bir açık hava müzesi şeklinde belirli bölgelerin, özellikle bu Beyaz Adalar Bölgesi’nin bilimsel araştırmalar dışında tüm uygulamalara kapatılıyor. Bu anlamda küresel ölçekte bir koruma çalışması gerçekleştiriliyor burada.”
Göz bebeği gibi korunma
Kurt “4 Milyar yıl öncesinde oluşmuş arke ve bir takım bakterilerin oluşturduğu stromatalitlerin dünyada bulunduğu bir kaç noktadan birisi. O nedenle göz bebeği gibi korunması gereken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları ve Koruma Genel Müdürlüğü ile Sayın Bakanında üzerinde tittizlikle üzerinde durduğu çok önemli koruma çalışmaları yürütülüyor” diye konuştu.