BUTSO’DAN VERGİ SİSTEMİ ÖNERİ PAKETİ

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik vergi sistemi öneri paketi hakkında güncellediği görüş ve önerilerini açıkladı.

Vergi Sisteminde değişikliğe gidilmesi konusunda önerilerini geçen yıl deklare ettiklerini belirten BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik: “Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olarak sosyal sorumluluk anlayışı içerisinde 18 Temmuz 2019 tarihinde yaptığımız basın açıklaması ile Vergi Sisteminde değişikliğe gidilmesi gerektiği ve yapılacak düzenlemeler ile ilgili görüşlerimizi kamuoyu ile paylaştık; ilgili kurum ve kuruluşlara da iletmek sureti ile gereğinin yapılmasını istedik” şeklinde konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik: “2019 Yılında; vergi oranlarının yüksek olduğuna bahisle vergi oranlarının yüksekliği çok vergi alınacağı anlamını taşımadığını ve ödenebilir vergi oranları ile verginin tüm tabana yayılması gerektiğini ifade ettik. Gelinen noktada düşüncelerimizin ne kadar isabetli olduğu görülmüştür. Malum, çıkan son torba yasa ile Sayın Cumhurbaşkanına Kurumlar Vergisi oranlarında 5 puan indirim yapma yetkisi de verilmektedir” dedi.

Başkan Yusuf Keyik yeni önerilerini revizelerle güncellediklerini söyleyerek;  “Ekonomimiz için bunlar yeterli değildir. Bu sebeple 18 Temmuz 2019 tarihinde basına ve gerekli kurum ve kuruluşlara deklare ettiğimiz önerilerimizi küçük revizelerle güncelleyerek yeniden öneriyoruz…” ifadelerini kullandı.

Başkan Yusuf Keyik, yeni öneri paketi hakkında şu açıklamayı yaptı:

“Dönem dönem ticaret erbaplarının yaşadığı sorunlara, pandeminin getirdiği sorunları da eklemek sureti ile dozajı biraz daha artırarak yaşamaya devam etmekteyiz. Sıkıntılı süreç geçici bir süreçtir. Ekonomik sorunun sadece ülkemizi etkilemediği, global olması ve ne zamana kadar devam edebileceğinin bilinmemesi ister istemez sanayicimizi ve esnafımızı tedirgin etmektedir.

Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olarak Vergi Sistemi ve Öz Sermaye Güçlendirilmesine dair önerilerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz:

 

 

 

ÖNERİYORUZ…

Düzenli Vergi toplayabilmek için önce işletmelerin önündeki engelleri kaldırmamız gerekmektedir. İşletmelerin büyük bölümü banka kredisi ile çalışmakta, kredilerini ödemekte de güçlük çekmektedir.

Kredi borçlarını ve Kamu alacaklarının yeniden, tekrar tekrar yapılandırılmasının bu güne kadarki süreçte pek işe yaramadığını hep birlikte gördük.

Çözümü kalıcı yapısal reformda aramamız gerekmektedir.

İşletmelerin karşısındaki en büyük olumsuzluk; sermaye yetersizliği, rekabet şartları, girdi maliyetlerinin yüksekliği ve vergi sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

İşletmelerin daha verimli ve karlı ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Şirket Evliliklerine ihtiyacımız vardır. Şirket evliliklerinin olabilmesi için de gerçekçi bilançolara sahip olmamız gerekmektedir.

Devletimiz ve T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı.(KOSGEB)  KOBİ’lerin birleşmesi halinde ciddi destekler vermektedir. Ancak bunlara rağmen beklenen birleşmeler gerçekleşmiyorsa, birleşmelere engel diğer hususlara da bakmamız gerekmektedir.   

VERGİ SİSTEMİ

Ülkemiz ve Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durgunluğa baktığımızda vergi mükellefleri ile hükümetlerin karşılıklı fedakârlık içinde olması gerektiğine inanıyoruz. Hele yaşanan ortamda fedakârlıkların daha belirgin durumlarda hissedilebilir olması gerekmektedir.

Öncelikli hedefimiz; “kazandırmak, kazandırdığımız gelirin vergisini de adaletli bir şekilde tahsil edilebilmek” olmalıdır.  Malını satıp, kar ediyor ama alacağını tahsil edemiyorsa, alacağın tahsilatında yasalar da yetersiz kalıyorsa, Mükellef vergi borcunu ödeyemeyecek hale geliyorsa öncelikli olarak sorunlara çözüm bulmamız gerekmektedir.

Çözüm: Vergi affı, Alacakların Yeniden Yapılandırılması Olmamalıdır.  

2000’li yıllardan bu günlere bir hatırlatmada bulunmak isterim…

Ülkemizde yaşanan 2000 ve 2001 Krizlerini müteakiben “Bazı mükelleflerin karşılaştıkları ekonomik ve mali zorluklar nedeniyle vergi borçlarını ödeme güçlüğü içine düşmüştür” diye başlayan 06 Şubat 2001 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan kamu alacaklarına Tahsilat Kolaylığı sağlayan bir tebliğ yayımlandı.

Daha sonra 08.03.2003 Tarihli Resmi Gazete ile “Vergi Barışı Kanunu” Genel tebliği ile alacaklar yeniden yapılandırıldı. Kapsamlı bir Vergi Barışı çağrısının Tahsilat Oranı 60’larda kaldı.

22.11.2008 Tarihli Resmi Gazete ile “Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması”na yönelik kanun çıkarıldı. Yurt dışında yaşayan Türkler’in parasının yurda getirilmesi bu kanunla özendirildi. Kanun 2009 yılına uzatıldı. Bu kanunla yurt dışından döviz, altın gibi varlıkların getirilme imkanı sağlandı. Paket sadece yurt dışı ile sınırlı kalmayıp yurt içindeki mükellefler için de çeşitli avantajlar sağlandı.

07 Nisan 2011 Tarihine gelindiğinde 2008 yılında çıkarılan 6811 sayılı yasaya istinaden “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması” hakkında yeni bir tebliğ ile yeniden kamu alacakları yapılandırma sürecine girdi. Yapılandırma paketinde yaklaşık 300 kaleme af sağlandı. Elektrik, su borçlarının yanı sıra matrah artırımı ve stok affı gibi önemli alternatiflerde af kapsamına girdi. Borç Ödemeleri 30 Nisan 2014 tarihine kadar uzadı.

31.07.2013 Tarihli Resmi Gazete ile Yeni bir Varlık Barışı ve Son başvuru tarihi 31.10.2013...

27.09.2014 Tarihli Gazete “Bazı Alacakların 6552 Sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılması”...

19.08.2016 Tarihli resmi Gazete ile “Bazı Alacakların 6736 Sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılması”...

27.05.2017 Tarihli resmi Gazete ile “Bazı Alacakların 7020 Sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılması”...

18.05.2018 Tarihli Resmi Gazete ile “7143 sayılı yasa ile Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması…” ...

Evet… “Vergi Barışı” , “Alacakların Yeniden Yapılandırılması” gibi sıklıkla çıkan kanunlar, tebliğler alacakların tahsiline çare olmamaktadır. Hatta ve hatta vergisini düzenli ödeyen mükellef üzerinde de olumsuz bir etki yapmaktadır.  

Vergiyi tabana yaymak zorundayız. Bilhassa ekonominin durgun olduğu dönemlerde vergi oranlarını düşürmek sureti hem mükellefe nefes aldırmalı hem alacağın toplanmasına katkıda bulunmamız gerekir.   

Yüksek vergi oranı, çok vergi tahsil edileceği anlamını taşımamalıdır.

Yüksek vergi ve girdi maliyetleri, merdiven altı diye nitelendirdiğimiz kayıt dışı ticari faaliyetleri körüklemektedir. Kayıt dışı kazanç elde edenlerle, kazancını gerçek beyan edenler arasında haksız rekabet oluşmaktadır. Vergisini düzenli beyan eden ve vergisini muhtelif sebeplerden dolayı ödeyemeyen mükellefler mağdur edilmemelidir.

Devlet sık denetimler ile merdiven altını kontrol altında tutmaya çalışırken,  bir taraftan da verginin tabana yayılması için çalışma başlatmalıdır.

Gelir Vergisi dilimleri yetersiz, oranları yüksektir. Kurumlar Vergisi oranı günümüz şartlarına göre yüksektir.

Gelir Vergisi

Gelir Vergisinde dilimler artırılarak, Vergi oranları düşürülmelidir. 

Bu sebeple; vergilendirmenin aşağıdaki tabloya uygun olmasını yerinde buluyoruz.

Gelir Dilimi

Vergi Oranı

30.000 TL'ye kadar

12

75.000 TL'nin 30.000 TL'si için 3.900 TL, fazlası

14

75.000 TL kadar 11.100 TL, fazlası

16

Kurumlar Vergisi

2017 yılına kadar 20 olan Kurumlar Vergisi oranı 2018 yılında 10 artırılmak sureti ile 22 olmuştur.  Kurumlar Vergisi;    16 çekilmek sureti ile ticaret erbabı desteklenmelidir.

Ücret Gelirlerinde Asgari Ücret

10 olarak sabitlenmelidir.

Götürü Gider İndirimi

Belirlenecek bir oran ile işletmenin cirosundan belli bir oranın belge göstermeksizin gider yazılmasına imkan verilmelidir. İşletmelerimiz zaman zaman belgeleyemediği giderleri de olmaktadır.

Geçici (Peşin) Vergi

Geçici Vergi Beyanı ya kaldırılmalı, kaldırılmayacaksa da 2 (iki) yıllık süre ile ertelenmelidir.

ÜLKEMİZDE TAŞIT V.B. ÖZELLİKLİ MAL ÜRETEN FİRMALAR

Ülkemizde istihdamı ve katma değeri yüksek fabrika kurup, işçi çalıştıran, Taşıt vb. özellikli mal imal eden firmalara ürettikleri taşıt ve ürünlerde belirlenecek oranlarda ÖTV indirimi sağlanmalıdır. Ayrıca üretimin belirli miktarını ülke içinde fason ürettiren firmalara da ek olarak vergi indirimi getirilmelidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ

Katma Değer Vergisi Oranları;

Ek Liste I’de yer alan ürünler                        1 olarak devam etmesi,

Ek Liste II’de yer alan ürünler                      5 olarak düzenlenmesi,

Listede yer alamayan ürünlerin ise;   12 olarak düzenlenmesi yerinde olacaktır.           

 

KAPSAMLI VERGİ AFFI VE YAPILANDIRMA

Bu güne kadar çıkan Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırma sürecinin bir işe yaramadığını biraz önce belirtmiştik.  Sürekli yapılan yapılandırmaların borcunu düzenli ödeyenler üzerinde de olumsuz etki bıraktığını ifade ettik.

Bu sebeple; vergisel düzenlemeleri yapıp son kez kapsamlı af çıkarılmak sureti ile işletmelerin bilançolarının gerçeğe uygun hale getirmelerini sağlanmalıdır. Bundan sonra da affın çıkmayacağı kesin bir dille ifade edilmeli ve çıkmamalıdır.

 Şirket/İşletme Evlilikleri ve Dış Denetçi

İşletmelerin büyük kısmı sermaye yetersizliği sebebi ile bankalara borçlu durumdadır. Düşük olan karların büyük kısmı yine bankalara faiz olarak gitmektedir. İşletme sahipleri yaptıkları ticaretten zevk alamaz durumdadır.

Güçlü sermaye için birliktelik, şirket evlilikleri gerekmektedir. Ancak; bilançoların gerçeği yansıtmaması güvensizliği körüklemektedir. İşletme bilançoları şirketin gerçek durumunu yansıtır hale gelir, Yapısal reformlarla, vergi oranları ile merdiven altı üretime gerek kalmadığını gösterecek olur ise şirket evliliklerinin önünün açılacaktır.

Bunun için de KOSGEB, İŞKUR gibi kurum ve kuruluşlarca belirli kritere haiz işletmelere Dış Denetçi desteği verilmek sureti ile işletmelere karşı halkın güveni kazanılmalıdır.

SONUÇ         :

Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi oranları indirilerek ödenebilir hale getirilmelidir. Böylece verginin tabana yayılması sağlanmalıdır. Geçici (Peşin) Vergi; ya kaldırılmalı ya da 2 (iki) yıl süre ile ertelenmelidir. KDV oranlarında indirime gidilmelidir. Gerekli vergi düzenlemeleri yapıldıktan sonra vergi affı çıkartılarak işletmelerin bilançoları ekonomik durumunu yansıtır hale getirilmelidir. Kamu alacaklarına yönelik son kez vergi yapılandırılması yapılarak yeni sisteme geçiş kolaylaştırılmalıdır.  Mevduat sahibinin, mevduatını şirketlerde değerlendirememesinin sebebi şirketlerin ekonomik durumlarına güvenememesidir. Bu sebeple belirli kriterlere haiz şirketlere Devlet Dış Denetçi desteği sağlamak sureti ile şirket kayıtları güvenilir hale getirilmelidir. Güveni artan şirketlere halkın katılımı sağlanmak sureti ile şirketlerin bankalara olan bağımlılığı azaltılarak, kar marjlarının artmasına katkı sağlanmalıdır. Bu durum bilhassa Anadolu şirketlerinin güçlenmesine vesile olacaktır.  İşletme bilançolarının gerçeği yansıtması şirket evliliklerinin artmasına ve Öz Sermayelerin güçlenmesine vesile olacaktır. İstihdamı ve katma değeri yüksek Taşıt gibi özellikli ürün üreten yabancı firmaların ülkemizde yatırım yapmalarını teşvik etmek adına ülkemizde fabrika kurmaları, üretimlerinin bir kısmının yerli sanayiciye yaptırmaları halinde belirli oranlarda vergi kolaylıkları sağlanmalıdır. Örneğin; ülkemize yatırım yapan bir araç firmasının ülkemizde ürettiği araçlara uygulanacak ÖTV oranları düşük tutulmak sureti ile halkın satın almaları kolaylaştırılırken, ithal gelecek araçlara uygulanacak ÖTV oranları yükseltilmek sureti ile yabancı sermayenin ülkemize yatırım yapması teşvik edilmelidir.”