BURDUR’DA KONUŞAN GELECEK PARTİLİ ÜSTÜN: “İKTİDAR GİDİCİ, MİLLETLE BAĞI KOPTU!”

Burdur’da yeniden bir yapılanma içerisinde olan, Eşraf Ural’ın il başkanlığı ile birlikte hareketlenen Gelecek Partisi, Burdur’da Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün’ü ağırlarken, kahvaltılı basın toplantısı ve bir dizi sahada siyasi çalışma gerçekleştirdi. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, “Memleketin yüzde 25’i Avrupa gibi yaşıyor. Yüzde 30’u dünyanın en geri kalmış ülkeleri gibi yaşıyor. Gelir dağılımı bozulmuş, adaletsizlik bozulmuş. Geldiği noktada AK Parti’nin içerisinde geçmişte görev yapmış bütün arkadaşlarımızın hayal kırıklığı yaşadığımız, bu kadar güven duyan ve destek veren milletimizin hayal kırıklığı yaşadığı bir dönem yaşıyoruz. Her gittiğimiz yerde ümidin bittiği, milletin artık bütün algılara rağmen AK Parti ile bağlarını kopardığını görüyoruz.” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feramuz Üstün, Burdur’da Gelecek Partisi Burdur İl Başkanı Eşref Ural’ın düzenlediği kahvaltı programında, partilileri ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Üstün, partililere ve basın mensuplarına partisinin çalışmalarından bahsetti.

Üstün şöyle konuştu;

“ÇOCUKLARIMIZ ÜLKEDEN SOĞUMUŞ”

“Bu seçim öncesi son yaz. Hatta hepimiz için, ülke için tünelden önceki, köprüden önceki son yaz. Bunun kıymetini, önemini bildiğimiz için Gelecek Partisi ekibi olarak Anadolu’dayız. Gittiğimiz yerlerde il başkanlarımız ve teşkilatımızla birlikte yerel problemleri ve sorunları dinliyoruz, onu tartışıyoruz. Onun dışında ülkenin genel meselelerini tartışıyoruz. İnsanlarımızın içinde bulunduğu durumu istişare ediyoruz ve bunları genel merkezimize rapor ediyoruz. Genel Başkanımız ve başkanlık kurulumuzla politika geliştiriyoruz.  Bu memleketin 85 milyonunu kardeş etmemiz lazım. Hiçbir kesimin hiçbir yöresini birbirinden ayırmadan memleketin dört bir tarafını geziyoruz. Maalesef insanlarda müthiş bir ümitsizlik hâkim olmuş. Gelecek kaygısı hâkim olmuş. Çocuklarımız ülkeden soğumuş. Yapılan bütün araştırmalarda yüzde 75’i ülkenin dışında bir gelecek arayışı içerisinde. Zorluklarımızı biliyoruz ama ümidimizi kaybetmeyeceğiz.

“LİYAKATSİZLİKLE OLUŞAN KADROLAR MEMLEKETİ BU NOKTAYA GETİRDİ”

Bugün memlekette yaşanan bütün sıkıntıların 2015-1016 yılında yaşananlara sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun müsaade etmediği için üzerine çullanan ve bugün Sedat Peker’in diline düşmüş olan bakanından, gazetecisine, bürokratına, iş adamına ne varsa üzerine üşüşmüş olanların memleketi getirdiği nokta bu. Verilen mücadeleler neticesinde maalesef Ahmet Davutoğlu’nun gücü bu işlerle mücadele etmeye yetmediği için ‘millet fedakârlık edeceğine devlet fedakârlık edeceğine ben ederim’ dedi ve kenara çekildi. Tam bir yörük tavrıydı. Devlet sıkıntı, zarar görmesin diye kendisi sıkıntıya razı oldu. Ama o günden beri bakıyoruz; emeklilerimiz, asgari ücretli çalışanlarımız biliyor. Asgari ücrete yüzde 30 zam yapılmıştı başbakanlığı döneminde, enflasyon yüzde 6’ydı, faiz yüzde 5-6’ydı. Emeklilere yüzde 10’a yakın bir zam yapılmıştı. Belki ekonomide her şeyin yolunda gittiği bir dönemdi. Ahmet Davutoğlu ayrıldıktan sonra peyderpey bir liyakatsızlık. Damatla başlayan devlette bir eş, dost, akraba kayırmacılığı ile oluşan kadrolar. Liyakatsizlikle oluşan kadrolar memleketi bu noktaya getirdi.

“BÜTÜN ALGILARA RAĞMEN MİLLETİN, AK PARTİ İLE BAĞLARINI KOPARDIĞINI GÖRÜYORUZ”

Özellikle Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden sonra artık parti maalesef kimin ne yaptığını bilmediği bir aşamaya geldi. Dün 21. kuruluş yıl dönümü kutlanan partiye bakıyorum; bu gününü kutlayanların önemli bir kısmına bakıyorum geçmişine küfredenlerden oluşan bir haline gelmiş. Hatta en iyi olduğu dönemlerde hakaret edenlerin bugünlerde kutladığı hale gelmiş bir parti. Yani ‘3 Y’ ile yolsuzluklarla, yasaklarla, yoksullukla mücadeleye başlandığı bir dönemde bugün ülkenin bir Cumhurbaşkanı bir İl’e gittiği zaman Valisi dahi karşılamaya korkar hale geldi. Valisinden, kaymakamına, bürokratına kadar artık resmî ideolojinin partisi haline geldi. Milletin partisi olmaktan çıkıp devletin partisi, resmiyetin partisi haline gelmiş bir yapıya dönüştü.  Yolsuzluk derken memleketin yolsuzluk aşaması derken ilk başta bu yola çıkmışken memleketin yüzde 25’i Avrupa gibi yaşıyor. Yüzde 30’u dünyanın en geri kalmış ülkeleri gibi yaşıyor. Gelir dağılımı bozulmuş, adaletsizlik bozulmuş. Geldiği noktada AK Parti’nin içerisinde geçmişte görev yapmış bütün arkadaşlarımızın hayal kırıklığı yaşadığımız, bu kadar güven duyan ve destek veren milletimizin hayal kırıklığı yaşadığı bir dönem yaşıyoruz. Her gittiğimiz yerde ümidin bittiği, bütün algılara rağmen milletin, AK Parti ile bağlarını kopardığını görüyoruz. Ama bu kadar zorluklara rağmen milletimiz ümidini kaybetmeyecek, ümidinin olduğunu bilecek. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz. Çocuklarımızın sıkıntılarını, memleketimizin dertlerini biliyoruz. Bu ülkeyi yönetmiş en son kişi, seçilmiş kişi Başbakanımız. Bütün problemleri, meseleleri biliyoruz. Şu anda en önemli problemimizin liyakatsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu hallettiğimiz zaman, ortak aklı kullandığımız zaman ümitsiz olmamızı gerektirecek hiçbir şeyin olmadığını, kısa sürede toparlanmanın olacağına inanıyoruz.”