Başkan Ercengiz’den 9 Eylül açıklaması
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla özel açıklamalarda bulundu. Başkan Ercengiz, “Cumhuriyet Halk Partisi yüzüncü yılına yakışan bir kurultayla, bu kurultaydan güçlenerek çıkıp Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazı, seküleri, dindarı her kesimi yönetebilecek bir kitle partisi olduğunu yeniden hatırlatarak Türkiye’yi yönetmeye bir kez daha aday olduğunu gösterecektir.” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından 9 Eylül 1923’te kurulan ve bugüne kadar 7 genel başkanın görev yaptığı CHP, 100’üncü kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’de CHP’nin 100’ün kuruluş yıl dönümü, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümü ve kendisinin de doğum günü olan 9 Eylül için dolayısıyla Yeni Gün’e özel açıklamalarda bulundu.
“9 EYLÜL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI GÜNDÜR”
Başkan Ercengiz’in açıklamalarından pasajlar şöyle;
“9 Eylül 1922 Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz cumhuriyet olmadan 1. meclisi mebusunla yola çıktığı, son düşmanın İzmir’den denize döküldüğü ve İzmir’in kurtuluşu olarak bildiğimiz tarih aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür bana göre. Yani son düşman Anadolu topraklarından uzaklaştırılmıştır. Bu anlamda bizim için her Türkiye Vatandaşı için çok önemli bir gündür. İzmir benim için çok farklı bir yer. Burdur dışına çıkıp üniversite eğitimimi gördüğüm, Anadolu mozaiğini gözlemlediğim; sevgiyi, hoşgörüyü ve insanların birbirine olan saygısını hakikaten çok iyi gözlemlediğim çok güzel bir şehir. Bu anlamda İzmir’in kurtuluşu, aynı anlamda benim doğum günüm olması sebebiyle bu tarih bizim için çok kıymetli. 100 yılı geçtik 101.yılını kutluyoruz 9 Eylül’ün, İzmir’in kurtuluşunun, Türkiye’nin düşman işgalinden arındırılmasının. Çok büyük bir komutanın, çok büyük bir devlet adamının, “Savaş gerekmedikçe cinayettir.” diyerek dünyada barışı savunan bit liderin torunları, evlatları olarak da bunu doğru anlamamız, doğru anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Atatürk’ün dönemine bakarak yaptıklarını değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Günahı ile sevabıyla tüm dünyanın en büyük liderlerinden biri olan Atatürk’ü manevi şahsiyetine saygısızlık yapmama adına insanların tartışmayı bırakması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz bugün Hans değilsek, Johnny değilsek, Tommy değilsek, veya Marry Anne değilsek; babaannem Meryem’di, babaannem eğer Meryem’se biz bunu Atatürk’e borçluyuz. Bunun için artık bu tartışmayı bırakalım. Biz bize işaret edilen çağdaş uygarlık seviyeleri işin ne yapabiliriz bunlara bakalım. Türk milleti olarak buna bakmalıyız.
“VATANDAŞ SİYASETİ ZERRE UMURSAMIYOR”
Son dönemlerde vatandaşımız ekonomiyle ilgili olarak çok yoruldu. Önümüz kış daha da zor geçeceğini düşünüyorum. Siyasi polemikler elbette yaklaşan seçim öncesi yükselecek fakat ortada bir gerçek var ki vatandaş şu an siyaseti zerre umursamıyor. Vatandaşın derdi şu anda Salı Pazarı’na gittiğinde pazar çantasının dolması, kasaba gittiğinde çocuğuna iyi bir şeyler alabilmesi. Gerçekten hayat zorlaştı. Biz önce insanımızın rahat ve huzurlu yaşamasını, ardından da dünya devletleri içerisinde en çok özenilenler neresinde onlarla yarışabilmeyi ayak ediyoruz. Yoksa biz de şükrediyoruz sahip olduklarımıza, biz de böyle bir devlet yaşıyor olmanın memnuniyetini her fırsatta dile getiriyoruz. Ama daha doğru yöneterek daha güzel şeyleri bu yurttaşa verebiliriz. Örneğin göreve geldiğimizde 23 milyon dolarla devraldığımız belediyeyi; bugün hem ihtiyaçları karşılayıp hem de yatırımları bir bir yerine getirirken borcumuzu da tüketmişsek eğer, doğru yönettiğimize inanıyorum. Bu bizim vatanımızı sevmemizin en büyük delaletidir. Vatanını en çok seven vatanı için en çok çalışandır.
“CHP, 100. YILINA YAKIŞAN BİR KURULTAYDAN GÜÇLENEREK ÇIKIP TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE ADAY OLDUĞUNU GÖSTERECEKTİR”
9 Eylül aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin de kuruluşu. Cumhuriyet Halk Partisi 1.asırını tamamlıyor. Sadece Türkiye için değil tüm dünya siyaseti içerisinde de önemli bir partidir Cumhuriyet Halk Partisi. Tüm dünya demokrasisinde bu kadar uzun yaşayan çok az parti vardır. 50 yıldır iktidar görmeyen ama iktidar sorumluluğunu yerine getiren, gerektiğinde iktidardan daha fazla memleket meselelerine kafa yorup memleket çıkarları söz konusu olduğunda iktidarla birlikte hareket eden, gerisi teferruattır diyebilen bir partinin kuruluş yıldönümü. Ankara’da kutlamalar yapılacak, çok özel kutlamalar var Ankara’da. Ancak ben kayınvalidemin vefatı nedeniyle, bir hayrımız olacak. Bu nedenle burada olmak sorundayım gidemeyeceğim. Gönlüm orada ama acımız da burada. Bu vesile ile Burdur Halkını da hayrımıza davet etmek isterim. Öte yandan inşallah Türkiye’ye Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorumluluğu yerine getirebildiği bir yıl olur. Halkı gerçekten ikna edebildiğimiz noktada ki yerelde bu konuda oldukça başarılıyız; yerelde halkımızı ikna ediyoruz. Genel siyaset konusunda birtakım eksikliklerimizin olduğunu da gözlemliyor, bunun öz eleştirisini yapıyor ve çıkarmamız gereken dersleri de çıkarıyoruz. Yaklaşan bir kurultay var. Cumhuriyet Halk Partisi yüzüncü yılına yakışan bir kurultayla, bu kurultaydan güçlenerek çıkıp Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Türkü, Kürdü, Çerkezi, Lazı, seküleri, dindarı her kesimi yönetebilecek bir kitle partisi olduğunu yeniden hatırlatarak Türkiye’yi yönetmeye bir kez daha aday olduğunu gösterecektir. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ülkenin demokrasisin her daim emniyet sibobu olduğunu düşünüyorum . İktidarda olsa da olmasa da her daim sorumluluğunu yerine getiren bir partidir. Elbette zaman zaman kendi içinde de ses yükseltebilir, bu sakıncalı bir durum değildir. Zira demokrasiye inanan tüm toplumlar eleştiriye açık olmalı, eleştirinin doğru yapıldığı öneri ile gelindiği noktada bunu dikkate alarak kendisini geliştirmeli , büyütmelidir. Mevcut iktidar partisi kulağını tüm eleştirmelere tıkamış, bugün halkın yaşadığı tüm sıkıntıları ekonomik olarak değil psikolojik olarak değerlendirerek yine suçu ve sorumluluğu maalesef toplumun üzerine bırakmıştır. Bizler yöneticiler olarak bahane değil, görevi doğru yaparak hizmet üretmek zorundayız.”
YENİ GÜN MEDYA