“AŞKLARIN VE İMPARATORLARIN ŞEHRİ” SAGALASSOS’TA HAREKETLİLİK ARTIYOR
Burdur’un Ağlasun ilçesindeki “aşkların ve imparatorların şehri” olarak bilinen Sagalassos Antik Kenti’ni 10 yılda yaklaşık 400 bin kişi ziyaret etti.
Akdağ’ın eteklerine kurulu Sagalassos’a gelen yerli ve yabancı turist sayısı her geçen yıl artıyor. Antoninler Çeşmesi ile Roma döneminin ihtişamlı ve nitelikli yapılarını barındıran Sagalassos Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre, 2012’de 22 bin 331, 2013’te 24 bin 816, 2014’te 24 bin 526, 2015’te 27 bin 58, 2016’da 29 bin 952, 2017’de 35 bin 912, 2018’de 51 bin 45, 2019’da ise 80 bin 472 kişiyi ağırladı. Özellikle 2017’den itibaren ziyaretçi sayısında artış görülen antik kenti, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ziyaretçi sayısının düştüğü 2020’de 42 bin 285 kişi gezdi.
Normalleşme döneminin ardından 2021’de ziyaretçileri artan Sagalassos’u bu yılın ocak-eylül döneminde 54 bin 770 kişi ziyaret etti.
Psidya bölgesinin dini başkenti niteliğini taşıyan, önceki dönem kazılarda Roma imparatorları Hadrian ve Marcus Aurelius ile bir imparatoriçenin büyük heykellerinin çıktığı antik kent, bu yönüyle “imparatorlar şehri” olarak anılıyor.
“Tarihi izler milattan önce 6 bin 500’lere dayanıyor”
Burdur Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, AA muhabirine, Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında, 1989’da başlayan antik kentteki kazı ve restorasyonun aynı üniversiteden Waelkens’ın öğrencisi Prof. Dr. Jeroen Poblome başkanlığında yürütüldüğünü söyledi.
Sagalassos’ta tarihi izlerin milattan önce 6 bin 500’lere, tarımsal yerleşimin ise milattan önce 3 bin yılına dayandığını vurgulan Kılıç, kentte milattan sonra 13. yüzyıla kadar yerleşik yaşamın devam ettiğini bildirdi.
“Salgın döneminde biraz düşüş olsa da ziyaretçi sayısının bu yıl artış göstermesi bizi sevindirdi, antik kentimiz tekrardan cazibe merkezi oldu.” diyen Kılıç, imparatorlar Hadrian ve Marcus döneminde kentin inanç yönünden kült merkezi olduğunu anlattı.
Kılıç, Sagalassos’un en etkileyici yapısının Antoninler Çeşmesi olduğuna vurgu yaparak “28 metre uzunluğunda 9 metre yüksekliğinde 3 bin 500 mimari parçadan oluşan çeşme, restorasyonun ardından 2010’da su tarihle birleşerek akmaya başladı.” dedi.
“Ulusal ve uluslararası alanda tanınan bir kent”
Antik kentin su ve kütüphanesiyle öne çıktığını vurgulayan Kılıç, şöyle konuştu:
“Sagalassos Antik Kenti ulusal ve uluslararası alanda tanınan ve öne çıkan bir kent. Buradan çıkan eserlerin önemli bir kısmı Burdur Müzesi’nde sergileniyor. İmparatorların yanında ‘aşkların şehri’ olarak da anılan Sagalasos’taki Helenistik Çeşme’den su içen çiftlerin aşklarının daha da pekiştiği rivayet edilir. 2009’da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren kentin tanınırlığı daha da arttı. Ziyaretçiler burada, daha önceden yaşayan insanların odeondaki konuşmalarını, agoradaki alışveriş seslerini, macellum denilen lüks pazardaki satıcıların seslerini sanki duyar gibi oluyorlar.”
Burdur Müze Müdürü Murat Kaleağasıoğlu da Sagalassos’un en parlak döneminin Roma döneminde yaşandığını, kentte Antoninler Çeşmesi, agoralar, Roma hamamını, tiyatro ve Neon kütüphanesinin öne çıkan eserler olduğunu söyledi.
Dünyada ve Türkiye’de Sagalassos denildiği zaman akla ilk gelen yapının Antoninler Çeşmesi olduğuna dikkati çeken Kaleağasıoğlu, “Çeşme, 12 yıllık restorasyon çalışmasının ardından açıldı. Bu yılki kazı döneminde aşağı agorada restorasyon çalışması, Antoninler ve Helenistik çeşmelerinde, gladyüs kapısında bakım onarım ve yukarı agorada küçük kazılar yapıldı.” diye konuştu.
“Antoninler Çeşmesi inanılmaz, nefes keseci”
İngiltere’den antik kente gelen Ben Bernie de karavanla Türkiye’yi gezdiklerini belirterek, “Türkiye’de tanıştığımız insanlar arkadaş canlısı. Sagalassos’a ilk defa turist rehberinden bakarak geldik. İnanılmaz bir şehir. Antoninler Çeşmesi inanılmaz, nefes keseci. Gördüğümüzde şaşırdım, heyecan verici ve büyüleyici buldum.” ifadesini kullandı.
Frencesca Ford da antik kenti inanılmaz, büyüleyici bulduğunu dile getirerek, “Burada yürüdüğünüzde bu korunmuş yapılar bizi tarihin bir parçası gibi hissettiriyor. Toros dağlarının manzarası da nefes kesici, muhteşem. Türkiye’ye geleli bir hafta oldu. Herkes çok kibar, çok güzel bir ülke, bizi sıcak karşıladılar. Keşfetmek için sabırsızlanıyoruz, burada olmaktan mutluyuz.” dedi.
Antalya’dan bölgeye gelen Olga Yücel de “Aşağıdan yukarıya çıktıkça kent daha da güzelleşiyor. Şu çeşmeyi görünce şaşırdım kaldım, ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Kente bayıldım, çok hoşuma gitti.” şeklinde konuştu.
Profesyonel turist rehberi Ufuk Yücel de kente günübirlik ve haftalık turla gelenlerin olduğunu, gezilmesi gereken özellikli bir yer olduğunu kaydetti.
Fethiye’den gelen Ayhan Uğural da kentten çok etkilendiğini bildirdi.